Bu yazı 15 Ocak 2015, Perşembe tarihinde yayınlandı ve 1264 defa okundu
Dünyada en sık rastlanılan hastalıklardan biri Baş ağrılarının en sık rastlanan sebeplerinden biri olan sinüzit, hem ülkemizde hem de tüm dünyada en sık rastlanılan hastalıklardan biri
Her yıl milyonlarca
kişi sinüzit nedeniyle ciddi ağrılar yaşıyor ve dertlerine çare arıyor. Peki,
"sinüzitten korunmak mümkün mü?" ya da "Bu hastalığın tedavisi
var mı?" Sinüzitle ilgili merak edilen tüm sorulara Acıbadem Adana Hastanesi
KBB Uzmanı Dr. Feyha Kahya Ay doğan, yanıt verdi. Yüz kemiklerinin içindeki yüz
sinüslerinin üzerinde bulunan mukoza zarı iltihaplanarak sinüzite neden oluyor.
Yeni doğmuş bir bebeğin bile çok küçük de olsa sinüsleri var. Başlangıçta
bezelye büyüklüğünde olan bu boşluklar yaş ilerledikçe burnun içinden yüz ve
kafatası kemiklerinin içine doğru genişliyor. Çocukluk ve genç erişkinlik
çağında da büyüyerek genişlemeye devam ediyor. Sinüsler, burnun iç yüzeyini
kaplayan zarın aynısı tarafından kaplanıyor. Sinüsler küçük açıklıklarla burun
boşluğuna bağlanıyor ve bu bölgelerin tıkanması sinüzit ataklarının ortaya
çıkmasına sebep oluyor.
Sinüzit niçin oluyor? Sinüsler, burun
sisteminin bir parçası. Normal şartlarda burun ve sinüsler günde yaklaşık yarım
litre mukus adı verilen salgı üretiyor. Mukus, burun yüzeyi (mukoza) üzerinde
hareket ederek toz parçacıklarını, bakterileri ve diğer havayla taşınan
partikülleri süpürüyor ve yıkıyor. Daha sonra bu mukus geriye, boğaza doğru
süzülüyor ve yutuluyor. İçindeki parçacıklar ve bakteriler de mide asidi
tarafından parçalanıyor. Birçok insan bunun farkına bile varmıyor. Eğer bu
salgının içeriğinde farklılık oluşursa o zaman geniz ya da burun akıntısı
şeklinde hissedilmeye başlanıyor. Hava kirliliği, alerji veya virüsler
tarafından irrite edilen burun mukozası normalden çok fazla mukus üretiyor.
Salgı kendini burnun önünde ve arkasında fazla miktarda akıntı şeklinde
gösteriyor. Bir diğer reaksiyon ise salgılanan mukusun yapışkan ve kıvamlı
olması şeklinde. Bu, hava kanallarının çok kuru olduğu ve zarların yeterince
sıvı salgılayamadığı durumlarda görülüyor. Bakteriler tarafından oluşturulan
enfeksiyonlarda da yapışkan ve kıvamlı mukus gözleniyor. Aynı zamanda iltihap
nedeniyle mukusun rengi de sarı veya yeşil olabiliyor.
Nasıl kronik hale geliyor? Tipik akut sinüzit,
soğuk algınlığı veya alerjik bir atak sonucunda fazla miktarda mukus
salgılanması ile ortaya çıkıyor. Zarlar o kadar çok şişiyor ki sinüslerin küçük
açıklıkları kapanıyor. Hava ve mukus burun ile sinüsler arasında rahat hareket edemiyor
ve mukus, sinüslerin içinde birikerek basıncın artmasına neden oluyor. Hangi
sinüsün etkilendiğine bağlı olarak yüzde veya alında üzerine basmakla oluşan,
gözlerin arasında veya gerisinde, yanaklarda ve üst dişlerde ağrı meydana
gelebiliyor. Çıkışı kapalı ve mukus dolu bir sinüs, bakterilerin üremesi için
çok uygun bir ortam. Soğuk algınlığı normalden fazla sürer ve burun akıntısının
rengi sarıdan yeşile dönerse bakteriyel enfeksiyon gelişiyor. Akut sinüzit
olgularında yüzdeki ve alındaki ağrı çok şiddetli olabiliyor. Baş ağrısına, göz
ağrısı, halsizlik, yüksek ateş, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, ağız kokusu
ve geniz akıntısı eşlik edebiliyor. Sinüs çıkışının uzun süre kapandığı
durumlarda kronik sinüzit gelişebiliyor.
Alerjisi olanlar için
sinüzit? Sinüs kanallarının tıkanmasına sebep olan durumlar, sinüzite zemin
hazırlıyor. Alerjisi olanlarda sinüzit atakları daha sık görülebiliyor ve
alerji, soğuk algınlığı gibi mukozanın şişmesine, sinüs kanallarının
kapanmasına, mukus akımının engellenmesine ve bakteri enfeksiyonuna neden
oluyor.
Kimlerde daha çok
rastlanıyor? İyi nefes alamayan ve mukus akışını engelleyecek yapısal burun
bozuklukları olanlarda sinüzit atakları daha sık oluşabiliyor. Burun kıkırdağı
eğriliği, geniz eti ve polip gibi durumlar buna örnek olabiliyor. Sık sık üst
solunum yolu enfeksiyonu geçiren ve kalabalık ortamlarda bulunan kişilerde de
yine sinüs enfeksiyonuna çokça rastlanıyor. Ayrıca sigara içenler de nikotinin
doğal direnç mekanizmasını bozmasından dolayı daha sık sinüzit geçiriyor. Bazı
sinüzit atakları ise üst dişlerdeki enfeksiyonlara bağlı olabiliyor.
Sinüzit diğer organlara da zarar verir mi?
Sinüzit olgularının büyük çoğunluğu tıbbi tedaviye cevap veriyor ve tehlikeli
değil. Bununla birlikte sinüs içindeki bir enfeksiyon hem göze hem de beyne
yayılarak tehlikeli bir durum yaratabiliyor. Neyse ki enfeksiyonun göze veya
beyne yayılması çok nadir. Enfeksiyonlu sinüslerden akan mukus akciğerlerde de
enfeksiyona neden olabiliyor. Bunun sonucunda sinüzit; bronşit, kronik öksürük
veya astımı ya azdırıyor ya da bunların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Tedavisi mümkün mü?
Sinüzit tanısının konması ve tedavinin uygun şekilde planlanması çok önemli.
Bazı durumlarda sinüslerin röntgen filminin çekilmesi gerekebiliyor. Hastalığın
seyrine göre tedavide antibiyotik uygulaması veya cerrahi müdahale, hatta bazen
her ikisi de gerekebiliyor. Akut sinüzit çoğunlukla antibiyotik tedavisine
yanıt verirken kronik sinüzit tedavisinde genellikle cerrahi müdahaleye
başvuruluyor. Son yıllarda uygulanan "Endoskopik Sinüs Cerrahisi" bu
hastalıkların çözümünde uygulanan oldukça başarılı bir teknik.
Sinüzite karşı alınabilecek önlemler:
- Soğuk algınlığı olduğunuz zaman buharla
nemlendirici kullanın
– Yatağınızın baş
tarafı daha yükseltilmiş bir şekilde uyuyun.
- Alerjiniz varsa bunu kontrol edin.
- Sigara dumanından
uzak durun.
- Dengeli beslenin,
düzenli egzersiz yapın.
- Enfeksiyonu olduğunu
bildiğiniz insanlarla temasınızı sınırlamaya çalışın, olmuyorsa sık el yıkamak,
ortak havlu kullanmamak gibi bir takım önlemler alın.
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmalısınız.
İçerik bulunamadı.
İçerik bulunamadı.
Bu içerik için henüz yorum yapılmamış.