Bu yazı 23 Kasım 2016, Çarşamba tarihinde yayınlandı ve 973 defa okundu
Antibiyotik bilinçsiz ve yanlış kullanım sonucunda zarar verirken aynı zamanda tükeniyor da.
Türk
Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Kayacan, "Antibiyotikler çok
önemli bir kaynaktır ve korunmaları gereklidir. Aynı zamanda antibiyotik
tükenen tek ilaç türüdür. Bu nedenle henüz çok geç değil ama artık harekete
geçmeliyiz." dedi.
Türk Mikrobiyoloji
Cemiyeti (TMC) Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kayacan, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, antibiyotiklerin bakteriyel enfeksiyon kaynaklı sağlık
sorunlarının tedavisinde kullanılan ilaçlar olduğunu dile getirerek,
mikrobiyolojinin de antibiyotik, direnç gibi tüm etmenleri birbirine bağlayan
bir alan olduğunu ifade etti.
Penisilinin
bulunması ve tam ticari olarak tedavüle girmesinden sonra enfeksiyona bağlı
ölümlerde önemli ölçüde azalma görüldüğünü ve bu nedenle antibiyotiklerin
"çağın en önemli buluşu" şeklinde uzun yıllarca anıldığını anlatan
Kayacan, buna rağmen tüm insanlığın yaşamı içinde antibiyotiklerin ömrünün kısa
kaldığını söyledi.
"Tıbbın önemli kazanımları
kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya"
Kayacan, antibiyotik direncinin
önemine işaret ederek, "Kanser tedavisinde kullanılan bir yöntem olan
kemoterapi, böbrek, karaciğer, kemik iliği nakli gibi uygulamalar ile büyük
cerrahi operasyonların etkili antibiyotikler olmadan başarılı şekilde
yapılmaları mümkün değildir. Modern tıbbın birçok önemli kazanımı antibiyotik
direnci sebebiyle kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıyadır." diye
konuştu.
Antibiyotik
direncinin hayvancılık açısından da eşdeğer öneme sahip olduğunu, hayvanların
dirençli bakterilere bağlı enfeksiyonlar sonucu kaybının büyük bir gıda kaynağı
krizine neden olacağının öngörüldüğünü vurgulayan Kayacan, sözlerini şöyle
tamamladı:
"Günümüz
verilerine göre antibiyotiklere dirençli bakterilere bağlı olarak Amerika ve
Avrupa'da yılda 50 bin hasta hayatını kaybetmektedir. Dünyanın geri kalanı da
dahil edildiğinde bu sayının toplamda 700 bin hastayı aştığı hesaplanmaktadır.
Kriz kontrol altına alınamazsa 2050 yılında bu rakamın 10 milyona çıkmasından
korkulmaktadır. Antibiyotikler çok önemli bir kaynaktır ve korunmaları
gereklidir. Aynı zamanda antibiyotik tükenen tek ilaç türüdür. Bu nedenle henüz
çok geç değil ama artık harekete geçmeliyiz."
"Reçetesiz antibiyotik satışının
engellenmesi çok büyük bir milat"
Prof. Dr.
Gür, Türkiye'de reçetesiz antibiyotik satışının engellemesinin çok büyük bir milat
olduğunu belirterek, "Bunun takip edilmesi ve denetlenmesi gerekiyor.
Çünkü hastalar sadece reçete edilen antibiyotikleri kullanmalı. Reçetesiz
kullanım kesinlikle geçerli olmamalı. Her doktor hastasına uygun antibiyotik
kullanımının ne olduğunu açıklamalı. Ülkemizde antibiyotiğin eczanelerden
reçetesiz alınabildiği dönemlerde diğer ülkelere kıyasla müthiş bir direnç
oranına sahiptik. Şimdi, biz birkaç yıl içerisinde bunun duraksamasını veya
hızını keseceğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmalısınız.
İçerik bulunamadı.
İçerik bulunamadı.
Bu içerik için henüz yorum yapılmamış.