Bu yazı 11 Nisan 2015, Cumartesi tarihinde yayınlandı ve 1160 defa okundu
Nöroloji Uzmanı Yard. Doç Dr Sevda Sarıkaya, yaklaşan 11 Nisan "Dünya Parkinson Günü" nedeniyle, ülkemizde 150.000 civarında hastanın mücadelesi ile ilgili bilgi verdi "Parkinson hastalığı, beynimizin hareket sisteminden sorumlu bazı bölgelerindeki hücre ölümü sonucu, dopamin denilen maddenin eksikliği ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Nörolojik hastalıklar içerisinde tedaviye en iyi yanıt
verenlerden birisidir. Dünya üzerinde yaklaşık 10 milyon kadar Parkinson
hastası olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizdeki tahmini rakam ise 150.000
civarındadır. Yaş ile birlikte Parkinson hastalığı olasılığı artış gösterip, 65
yaş üzerinde daha çok olsa bile daha genç yaşlarda da bu hastalığa yakalanmak
muhtemeldir. Genetik geçiş üzerinde pek durulmamakla birlikte, bazı özel
türlerinde ailesel özellik de vardır. Genellikle ilk belirtisi, ellerde ya da
ayaklarda titreme şeklinde bilinir. Ancak bazı hastalarda ilk belirti harekete
başlamakta zorlanma, yüz ifadelerinin azalması, düşmeler hatta bazen depresyon
bile olabilmektedir.
Bu aşamada tanı alması güçtür. Parkinson hastalığının
seyri yavaştır. Bir hasta tanı aldıktan sonra 30-40 senesini bu hastalıkla
geçirebilir. Her hastada ufak-tefek seyir farklılıkları olabilmektedir. Ancak
Parkinson-plus sendromlar dediğimiz bu hastalık grubu vardır ki, bulguları
nedeniyle Parkinson hastalığı ile karıştırılmaları çok muhtemeldir. Bu hastalık
grubunda seyir maalesef pek de iç açıcı değildir. Oldukça hızlı ilerleyip
hastayı yatağa bağımlı hale getirme ihtimali yüksektir. Parkinson-plus sendromlarda
titreme genellikle olmaz. Katılık ve hareket etme güçlüğü ön plandadır. İlk
belirti olarak düşmelerle ortaya çıkabilir. Bu hastalık grubunun da birçok alt
tipi vardır ancak hem hastalığın hem de alt tipinin ayırıcı tanısı oldukça
zordur.
Parkinson hastalarında görülen titreme, "
esansiyel tremor " dediğimiz başka bir hareket sistemi hastalığında
görülenden farklıdır. Esansiyel tremor daha çok genç yaşlarda görülür ve
ailesel özellik taşır. Titreme ellerde yoğunluktadır ve parkinson da olduğu
gibi tek taraf ağırlıkta olmaktan ziyade iki taraflıdır. Bazen ellerdeki
titremeye boyun titremesine bağlı başta sallanma hareketi de eşlik eder. Bu tür
hastalar eğer kendilerini çok rahatsız etmiyorsa tedavi bile edilmeyebilirler.
Sosyal yaşamı etkiler hale gelirse verilebilecek birkaç tür molekül ile
titremeler azaltılabilir. Parkinson hastalığında olan titreme ise bir tarafta
daha ağırlıklı olma eğilimindedir ve özellikle istirahat halinde belirgindir.
Titremenin frekansı da daha düşüktür. Yani saniyedeki titreme sayısı esansiyel
tremora göre daha az olduğu için el veya ayak kendi kendine hareket ediyor
şeklinde de algılanabilir.
Parkinson hastalığı ve Demans ilişkisi Parkinson
hastalarının zihinsel yetileri de zamanla kayba uğramaktadır. Bu hastalıkta
etkilenen bazal gangliyonlar dediğimiz beyin bölgelerinin de zihinsel
fonksiyonlarımıza katkıları bulunmaktadır. Parkinson hastalığında görülen demans
tipinin adı Parkinson Demansıdır ve bu demans çeşidi Alzheimer hastalığından
farklıdır. Bellek depolarmda sorun yoktur ancak bilginin depodan çağırılıp
çıkarılmasında sorun vardır. Zamanla Parkinson hastalığının ilerlemesi ile
birlikte Alzheimer hastalığı da eklenirse demans türü Parkinson demansından,
mikst tip demansa dönmektedir. Parkinson hastalarının bilişsel
fonksiyonlarmdaki etkilenmenin ayırıcı tanısı, ancak ehil ellerde yapılan
nöropsikolojik değerlendirme ile yapılabilir.
Parkinson hastalarında hastalığın başlangıcından
itibaren ya da zamanla eklenen başka rahatsızlıklar da vardır. Bunlardan birisi
depresyondur. Parkinson hastalığında depresyonun da eşlik etme olasılığı normal
bireylerden yüksektir. Uyku bozuklukları da sık görülen bir durumdur. Gece
uykularında sorun, kabuslu ve hareketli rüyalar görme, uyku sırasında fazla
hareketlilik gibi uyku davranış bozuklukları da sık sürülmektedir
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmalısınız.
İçerik bulunamadı.
İçerik bulunamadı.
Bu içerik için henüz yorum yapılmamış.