Tarih öncesi çağlardan beri yapılan sünnet, günümüzde dini nedenlerin yanısıra hijyenik açıdan ve hastalıktan korunmak amacıyla da yapılıyor.
Doç. Dr. Şaban Sarıkaya, çocuklarda tüm cerrahi girişimlerin anestezi altında, steril ortamda, yani ameliyathane koşullarında yapılması gerektiğini vurguladı. Ameliyathane koşullarının pahalı olmasının dar gelirli ve kırsal kesimi bu uygun ortamlardan uzaklaştırdığın belirten Doç. Sarıkaya, çeşitli kuruluş veya siyasi örgütlerin düzenlediği ve tıbbi kurallara uygun ortamda gerçekleştirilemeyen toplu sünnet şölenlerinin de çocuklar için önemli riskler oluşturduğuna dikkat çekti.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şaban Sarıkaya, çeşitli kuruluş veya siyasi örgütlerin düzenlediği toplu sünnet şölenlerinin, tıbbi kurallara uygun ortamlarda gerçekleştirilemediği için çocuklar için önemli riskler oluşturabildiğini söyledi. Doç. Dr. Şaban Sarıkaya, sünnetin cerrahi bir işlem olduğunu hatırlatarak, çocuklara eski çağlardan beri ve en sık uygulanan ameliyat olduğunu söyledi.
Toplu Törenler Riskli
Modern tıbbın kurallarına göre, çocuklarda tüm cerrahi girişimlerin anestezi altında, steril ortamda, yani ameliyathane koşularında yapılması gerektiğini vurgulayan Sarıkaya, dini nedenle yapılan sünnetlerin, özellikle kırsal veya dar gelirli kesimleri ameliyathane koşullarının pahalı olması nedeniyle, bu uygun ortamlardan uzaklaştırdığına işaret etti. Doç. Sarıkaya, Bu aşamada çeşitli kuruluş veya siyasi örgütlerin düzenlediği toplu sünnet şölenleri ise tıbbi kurallara uygun ortamlarda gerçekleştirilemediğinden, çocuklar için önemli riskler oluşmaktadır dedi.
Sünnet Karşıtları
Doç. Dr. Şaban Sarıkaya, sünnetin hijyenik açıdan da tercih edildiğini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: Tarih öncesi çağlardan beri yapıldığını bildiğimiz sünnet, günümüzde dini nedenlerin yanı sıra hijyenik açıdan ve hastalıktan korunmak için veya tedavi amacıyla yapılmaktadır. Ancak, hijyenik koşulların gelişmesiyle birlikte sünnetin bazı hastalıklardan hem erkeği hem de kadını koruduğu iddiaları son yıllarda tartışılır hale gelmeye başladı. Tıp dünyasında da halen sünnetin yararlı olduğunu söyleyen bilim adamı olduğu kadar, gereksiz ve zararlı, hatta insan haklarına aykırı olduğunu söyleyenler de bulunmaktadır. Son yıllarda sünnet karşıtlarının en çok üzerinde durdukları husus, sünnet derisinin de bir organ olduğudur. Tıbbi gerekliliği olmayan bir işlemin, ana-baba rızası ile de olsa yapılması, gerçekten tıbbi etiğe uygun değildir. Ancak, sünnetin şu anda gelişmiş ülkelerde bile yasak olmaması, halen dini uygulamalara önem verildiğini ve sünnet derisinin gerekliliğine dair dini uygulamaları değiştirecek güçte yeterli bilimsel kanıt bulunmadığını göstermektedir.