Göz Altı Morluklarından Kurtulmak Elinizde

Göz Altı Morluklarından Kurtulmak Elinizde

Göz altı morlukları düzensiz uyku, stres, alkol ve uzun süre ekran karşısında kalma gibi aşırı yüklenmeler sonrası oluşabiliyor.

Zamanla rahatsız edici boyutlara ulaşabilen göz altı morlukları düzensiz uyku, stres, alkol ve uzun süre ekran karşısında kalma gibi aşırı yüklenmeler sonrası oluşabiliyor. Genetik yatkınlığın da neden olabildiği bu sorun ağrısız olmakla birlikte kozmetik açıdan sıkıntı yaratmaktadır. Göz altı morlukları; bir kişinin yorgun, uykusuz, yaşlı ve depresif görünmesine yol açabiliyor. Hatta uyuşturucu kullanıp kullanmadığının sorulmasından oldukça rahatsız olup psikolojik olarak etkilenmektedir. Açık tenlilerde de olmakla beraber esmer tenlilerde daha sık rastlanan bir durumdur.

Göz çevresindeki kan damarlarının cilde yakın olması ya da yağ torbalanması nedeniyle bu damarlarda dolaşımın iyi olmaması gibi nedenlerle kan toplanması sonucu görülebilir. Yaşlanma sürecinde dokuları etkileyen erime, gevşeme ve sarkmalar, göz kapaklarında da görülür. Ayrıca genetik faktörlere bağlı olarak pek çok insanın da gözaltlarında torbalanmalar ve üst kapaklarında kötü biçimlenme oluşur. Göz altı morlukları burada torbalanmaya neden olan yağları besleyen damarların sıkışması sonucu “kan göllenmesi” yapar. Gözaltı morluklarının nedeni, bu bölgedeki damarlarda biriken kandır. Op. Dr. Nuri Battal, ameliyatla bu yağların yeri düzeltilirse morlukların da ortadan kalkacağını belirterek; Bu problemin düzeltilmesi ile gözlerin ve yüzün görünümü de ciddi bir şekilde değişir. Hatta tüm yüz ifadesinin daha canlı, etkili, genç, güzel ve dinamik görünmesi sağlanır. diyor.

Blefaroplasti de denilen göz kapağı cerrahisi ile alt ve üst göz kapağındaki sarkmalar gibi biçim bozuklukları giderilir. Op. Dr. Nuri Battal, kadınlar kadar erkekler tarafından da başvurulan bir yöntem olan ameliyatla göz kapağı ve gözün dış kenarındaki ince kırışıklıkların da bir miktar azaldığını ifade ediyor.

Op. Dr. Nuri Battal, söz konusu ameliyatın uygulanabileceği durumları ise şöyle sıralıyor: Üst göz kapaklarının doğal çizgisini örten deri fazlalığı; üst göz kapağı derisinin, görmeye bile engel olacak derecede sarkması; alt göz kapağında torbalanma ve kırışık; göz altında halka ve morluklar; alt göz kapağının irisinin altındaki göz akını gösterecek kadar sarkması. Gençlerde ise bu ameliyat genellikle sadece göz kapağının altındaki yağ dokusunu almak için uygulanır.

Üst ve Alt Kapak Ameliyatları İle Morluklar Ortadan Kalkıyor

Üst ve alt kapaklar bazen beraber bazen de ayrı ayrı ameliyat edilir. Sarkık deri üst kapakta daha fazladır. Bu fazla deri ağırlığı nedeniyle kirpik çizgisinin aşağıda durmasına neden olarak hastanın görüş kalitesini bozar. Kişi bu duruma alıştığı için farkına varmasa da, kaşlarını çatarak bakar ve sebepsiz baş ağrıları çeker.

Göz çukurundan fırlamış yağ, torbalanmaya ve gözaltında mor, siyah halkalara neden olur. Bu da yüze yorgun ve yaşlı bir ifade verir. Gençlerde genetik olarak görülen bu durum, ileriki yıllarda ise yaşlanmanın bir parçası olarak ortaya çıkar. Op. Dr. Nuri Battal, bu yağların lazer yardımı ile çıkarılması veya yerine itilmesiyle kişinin yüzündeki yorgun ve yaşlı görünümün düzeleceğini belirterek, hastanın dinamik ve genç bir görünüm kazanacağını vurguluyor.

Genel ya da lokal anestezi altında, CO2 lazer yardımı ile kanamasız ve ağrısız olarak yapılan ameliyatlarda, fazla deri sarkmaları ve göz altındaki torbaları almanın yanı sıra sarkmış kaslar da düzeltiliyor.

Muayenehanede veya hastanede yapılabilen ameliyat kapsamına bağlı olarak 1-2 saat sürebiliyor. Ameliyat sonrası nemli, gazlı bezle pansuman yapılır. Op. Dr. Nuri Battal, hafif bir ağrı olma durumunda ameliyat sonrası birkaç gün ağrı kesici alınabileceğini söyleyerek, şişme ve morarmayı önlemek için de; yüksek yastıkta yatmayı, gözlere soğuk kompres yapmayı öneriyor. Şişme ve morarma bir haftada azalırken, göz kapağında meydana gelen renk değişimi hafif bir makyajla kapatılabiliyor. Ameliyattan kısa bir süre sonra gözyaşı salgısı artabiliyor ve parlak ışığa karşı hassasiyet olabiliyor.

Hasta, ameliyatın ertesi günü ayağa kalkabiliyor. Dikişler üç günde alınıyor, hasta normal hayatına 4 günde dönüyor. Op. Dr. Nuri Battal, kısa sürede iyileşebilmek için 2-3 hafta aşırı hareket etmekten, öne doğru eğilmekten kaçınmak, gözleri rüzgar ve güneşten korumak gerektiğine dikkat çekiyor. Yara izi ise 6-8 ay içinde zor fark edilir hale geliyor.

Hastayı günlük hayatından uzaklaştırmayan bu ameliyat ile yüz estetiğinde belirgin bir düzelme ve gençleşme sağlanıyor.

Yorum Yap

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap

Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.

...