Bu yazı 27 Kasım 2014, Perşembe tarihinde yayınlandı ve 1927 defa okundu
Uzmanlar, bel fıtığı konusunda en riskli gurubu, masa başı işlerde çalışan kişiler olarak tanımlıyor. Yetişkinlerin %80’i, bel bölgesinde yaşadıkları çeşitli ağrılardan şikayetçi oluyor.
Çoğu zaman yaşam koşulları, zorlu çalışma şartları ve çeşitli
fiziksel kazalar ya da yanlış duruş bozuklukları bel ağrısına neden olabiliyor.
Bu sağlık sorununun gelişmesinde, kuşkusuz masa başı işlerde çalışmakta da
büyük rol oynuyor.
Emsey Hospital’dan Beyin Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Salih Aydın, kronikleşen bel
ağrılarında en son noktanın bel fıtığı olarak karşımıza çıktığını belirtiyor. Genellikle
30-60 yaş aralığında daha sık görülmesine rağmen bel fıtığı, diğer yaş gruplarında
da ortaya çıkabiliyor
Sporsuz yaşam bel
fıtığını davet ediyor...
Günümüzde sportif faaliyetlerin azalması, masa başı işlerin
ve sigara kullanımının artması, pasif bir hayat sürülmesi gibi unsurlar disk
aralığını bozup, erken yaşta da bel fıtığının görülmesine sebep olabiliyor. Bel
ve bacak ağrılarının önemli bir nedeni olan bel fıtığı, hastalarda ilerleyen
yaşla birlikte artış gösteriyor.
Bilinenin aksine,
vücudumuzun yükünü taşıyan yalnızca omurgamız değildir. Boyun, sırt, bel
kasları ve karın kasları da önemli görevlere sahiptir. Spordan uzak ve
hareketsiz bir yaşam tarzı, kasların taşıması gereken tüm yükün omurgaya binmesine
neden olur. Kaslar güçlü olmadığından, bu yük nedeniyle, diskler üzerinde
fıtıklar meydana gelir. Bunun yanında, kişide fazla kilo problemi de varsa,
durum daha sıkıntılı bir hale gelmektedir. Ancak, yaşam tarzınızı değiştirerek
bu sorunu hayatınızdan uzaklaştırabilirsiniz.
Bel fıtığında cerrahi
yönteme ne zaman başvurulmalı?
Konservatif tedavi yöntemleri olarak belirtilen; fizik
tedavi, ilaç tedavisi istirahat ve benzeri tedaviler uygulanmasına rağmen
hastanın iyileşmediği durumlarda veya belirgin, ilerleyici nörolojik bulgular
varsa, örneğin ayağında düşüklük olması, ürolojik problemler, ağrılarının
tedaviye rağmen düzelmemesi gibi durumlarda cerrahi tedaviyi düşünmek
gerekiyor.
Başarısız ameliyatlarda
bel fıtığı tekrar nüks ediyor
Bel fıtığı ve bele yönelik cerrahi müdahaleler hasta için son
derece hassas operasyonlar olarak kendini gösteriyor. Bunların sonucunda
kişiye, birden fazla ameliyat yapılması gerekebiliyor. Op. Dr. Salih Aydın, Türkiye’yi bir revizyon cenneti olarak
tanımlıyor ve bu ameliyatların doğru kriterlere uygun olarak yapılmasının
önemine dikkat çekiyor. Aydın, “Hastaya
doğru teşhis koymak, doğru zamanda ve gereken ameliyatın yapılması şart. Her
branş sınırı iyi tayin etmeli. Eğer bu kritere uyulmazsa ‘başarısız bel
cerrahisi’ dediğimiz durum gerçekleşir ve ağrıları geçmeyen hastalar olur. Bu
hastalar bazen ikinci, hatta bazen daha fazla ameliyat yapılmasına ihtiyaç
duyabilirler.” diye belirtiyor.
Bel fıtığı ameliyatında
“Altın Standart”
Op. Dr. Salih Aydın, konuyla ilgili görüşlerini şu
şekilde sürdürüyor: “ Günümüzde cerrahi yöntemler iki şekilde yapılmaktadır.
Posterior açık sistem ve perkütan adı verilen ciltten yapılan yöntem.
Mikroskobik mikro cerrahi şu ana kadar bu işin altın standardıydı. Açık mikro
diskektomi 20. yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanmıştı. Günümüzde ise
endoskopiyle yaşanan heyecanın aynısı mikroskobik disk cerrahisi başladığı
zaman yaşanmıştı. Omurganın stabilizasyonu dediğimiz hareket kabiliyetinin
sabitliğini bozmadan bu işi yapmak çok önemliydi. Mikroskobik mikrocerrahi
sistem, şu an endoskobik yöntemle kıyasladığınız zaman invaziv bir yöntemdir. Endoskopik
disk cerrahisinin yeni altın standart
olduğu kabul edilmelidir.”
Endoskopik ameliyatlarda skopi (görüntüleme cihazı) altında
kontroller yapılarak fıtık bölgesi tam tespit edilir. Skopi ile omurganın hangi mesafede fıtığı var,
neresinden alınacak, tek tek basamak basamak işaretleyip fıtığın olduğu bölgeye
kadar girilebiliyor. Fıtık alınarak bacak siniri rahatlatılıyor. İçeride de
radyofrekans yöntemi ile diskin basıncı azaltılıyor.
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmalısınız.
İçerik bulunamadı.
İçerik bulunamadı.
Bu içerik için henüz yorum yapılmamış.