Bu yazı 29 Eylül 2014, Pazartesi tarihinde yayınlandı ve 1080 defa okundu
PROF. Dr. Oğuz Kılınç, 'Sigaraya ilişkin negatif algıyı, uyuşturucudaki negatif algı düzeyine getirmek gerekiyor dedi. Sigara, uyuşturucu gibi algılanmalı Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, 'Sigaraya ilişkin negatif algıyı, uyuşturucudaki negatif algı düzeyine getirmek gerekiyor' dedi Kılınç, sigara kullanımında genele bakıldığında bir artışın söz konusu olmadığını ancak istenen azalma oranına da ulaşılamadığını öne sürdü.
Türkiye'de 15
yaş üzerinde 15 milyon kişinin sigara içtiğini, bunun da geleceğe dönük
önlemlerin daha iyi alınması gereğini ortaya koyduğunu belirten Kılınç, sigara
kullanım oranının yüzde 5'in altına düşürülmesi gerektiğini ifade etti.
Kılınç,
sigarayla mücadelede kapalı alan yasağının önemli bir adım olduğunu, buna
karşın kapalı alan yasağının yüzde 30 oranında ihlal edildiğini söyledi.
Gençlerin kapalı alanda sigara yasağı ihlallerini normal gibi gördüğünü anlatan
Kılınç, bu konuda gerekli önlemlerin alınması ve denetimlerin artırılması
gerektiğini kaydetti. Açık alanlarda ayrılan yerlerde sigara içilmesiyle, pasif
içiciliğin de engellenebileceğine işaret eden Kılınç, şöyle devam etti: 'Açık
alanda sigara kısıtlamasıyla toplumda bu davranışın doğru bir davranış olmadığı
imajı da perçinleniyor.
Toplumda uyuşturucuya nasıl bakıyoruz?
Satışı yasak,
promosyonu yapılamıyor. Sigaranın içinde nikotin de uyuşturucuya eşdeğer
bağımlılık yapıyor Toplum bugün bonzai ile uğraşıyor. Sigaranın da toplumun
gözünde uyuşturucu maddelerden farkı olmaması lazım. Yani toplumdaki sigaraya
ilişkin negatif algıyı, uyuşturucudaki negatif algı düzeyine getirmek
gerekiyor. Bu anlamda sigaranın bir çok alanda kısıtlanması çok önemli adım.'
Kara paket uygulaması 2012 yılında Avustralya'da uygulanmaya başlayan kara
paket uygulaması için çeşitli ülkelerin sırada olduğunu belirten Kılınç, tütün
endüstrisinin en önemli satış stratejisinden birinin satış noktası reklamları
olduğunu ifade etti. Bu satış noktalarındaki stant dizaynları, paket üzerindeki
ilgi çekici tasarımlar yoluyla nöro-pazarlama teknikleri uygulandığını anlatan
Kılınç, 'İnsanların ilkel beyin kısımlarını uyaracak ve o bölgenin arzularına
hitap eden paket dizaynları ve renk dizaynları yapıyorlar. Dolayısıyla bu
çocuklan etkiliyor. Paketin yapısı ve sergileniş tarzı, sigara bağımlısı
olmalarında çok önemli faktörler.
Kara paket
uygulaması bunu engelleyecektir' şeklinde konuştu. Uygulamanın hayata geçmesi
durumunda sigara paketlerinin tek ve düz renk olacağını, marka ve amblemlerin
silineceğini ifade eden Kılınç, bu şekilde sigaraların markalarıyla değil
numaralı kod isimleriyle satılacağını kaydetti. Sigarayla etkin mücadele için
kapalı alan yasağına tam uyumun sağlanması, açık alanda sigara kısıtlaması,
sigara fiyatının yükseltilmesi, tütün ürünlerindeki promosyon, reklam ve
sponsorluğun tamamıyla önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Kılınç, bu
şekilde sigara kullanım oranının yüzde 27 düzeyinden yüzde 10'un altına
düşebileceğini söyledi
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmalısınız.
İçerik bulunamadı.
İçerik bulunamadı.
Bu içerik için henüz yorum yapılmamış.