Sigara Yasağı  İşe Yaradı

Sigara Yasağı İşe Yaradı

Türkiye de kapalı yerlerde sigara içimini yasaklayarak insanların sağlığını korumaya yönelik çalışmaların başlangıcı 1970'li yılların ikinci yarısına uzanır.

Türkiye Sigara Yasağında Çok Başarılı

Türkiye de kapalı yerlerde sigara içimini yasaklayarak insanların sağlığını korumaya yönelik çalışmaların başlangıcı 1970'li yılların ikinci yarısına dek uzanır. Bu yasağı kanunlaştırma girişimlerinden ilki Milletvekili Bülent Akarcalı ve Arkadaşlarının Mayıs 1989 da verdikleri "Sigara, Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlı Alışkanlıklarından Koruma Kanunu Teklifi" iledir. Kanunlaşma süreçlerini tamamlayarak TBMM Genel Kurulu'nca kabul edilen teklif, 9 Ocak 1991 Tarihinde zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Turgut Özal tarafından “ticaret özgürlüğüne aykırı” olduğu gerekçesi ile veto edilmesi nedeniyle yürürlüğe girememiştir.

Milletvekili Sayın Dr. Ahmet Feyzi İnceöz ve arkadaşları tarafından hazırlanan 4207 Sayılı “Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun” TBMM'de yasalaşma süreçlerini tamamladıktan sonra 7 Kasım 1996 da Genel kurul da bazı değişiklikleriyle kabul edildi. Zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel tarafından onaylanarak 26 Kasım 1996 tarih ve 22829 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ve yürürlüğe girmiştir.

Uygulanmasında bazı aksaklık ve ihlaller olsa da 4207 Sayılı Kanun Türkiye de çok büyük bir başarı göstermiş ve önemli bir işlev görmüştür. Sigara ve diğer tütün ürünleri bağlamında toplumu adeta dönüştürerek sigara içimine daha geniş kapsamda yasakların getirilmesine ortam hazırlamıştır.

Bu durumu yerinde ve doğru olarak algılayan Hükümetin hazırladığı “5727 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 03.01.2008 Tarihinde TBMM genel kurulunda kabul edilmiş ve yasak kapsamı genişletilerek tüm kapalı alanları kapsayacak hale getirilmiştir. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül tarafından onaylanmıştır.

Kabulünün üzerinden üç yıl, uygulanmaya başlandığı tarih olan Temmuz 2009 tarihinin üzerinden ise henüz iki yıl geçmiş olmasına rağmen sigara yasağı uygulamaları çok başarılı sonuçlar vermeye başlamıştır:

  • Herkes sigara içmenin kötü bir alışkanlık olduğunu kabul etmektedir
  • Sigara ikram etmek ya da evlerde işyerlerinde sehpaların üzerinde sigara bulundurmak en büyük ayıp ve görgüsüzlük olarak kabul edilmektedir
  • Hiç kimse bayramda, seyranda misafirine şeker ya da çikolata ile birlikte sigara ikram etmemektedir
  • Artık Türkiye de sigara içmek statü konusu olmaktan çıkmıştır

Sigara yasağının kapsamını genişleten 5727 Sayılı yasanın kabulünün üçüncü uygulanmaya başlamasının ikinci yılında geriye doğru bir değerlendirme yapıldığında; yer yer ihlaller gözlense de çok hızlı bir ilerleme kaydedilmiştir TAPDK verilerine göre, Türkiye de satılan sigara miktarı; 2005 yılında 106 milyar 717 milyon adet iken, 2006 yılında 107 milyar 908 milyon adede, 2007 yılında 107 milyar 455 milyon adete 2008 yılında ise 107 milyar 859 milyon adete yükseldi. 2009 yılının Temmuz ayında kapalı alanlardaki sigara yasağının kapsamı genişletildi, kahvehene, bar, kafe ve restoranlarda da sigara içimi yasaklandı. Türkiye de içilen sigara miktarı, yasağın genişlemesine paralel olarak 2009 yılında, 107 milyar 555 milyon adede 2010 da ise 93 milyar 354 milyon adete geriledi ve ilk defa 100 milyar adetin altına düştü.

Türkiye de kapalı alanlarda sigara içme yasağı de çok etkili oldu. Hem bırakanların sayısı arttı hem de sigara içenler eskisine göre çok daha az sigara içiyor. Yukarıda verilen tüketim sayıları da bunu doğruluyor. Sigara yasakları etkisini en fazla geçen yıl gösterdi ve içilen sigara miktarı ilk kez 100 milyar adedin altına düştü. İlk yıllar için çilen sigara miktarındaki böylesine bir azalma çok büyük bir başarı. Önümüzdeki yıllarda kartopu etkisi görülecek ve başarı daha da büyüyecektir.

Sigara ağır bir bağımlılık ve tiryakiler belli bir süre sigara içmezler ise yoksunluk belirtileri ciddi sıkıntılara neden olabiliyor. Bu nedenle de bağımlılar canları her istediğinde sigara yakmak isterler. Buna esnafın müşteri kaybetme korkusu ve sigara şirketlerinin propagandası da eklenince bazı ihlaller gözleniyor. Bu da son derece doğal. Türkiye çok büyük bir ülke ve sigara içimine kısıtlama getirmeden önce 15 yaş üstü nüfusta erkeklerin yarısına yakını kadınların ise dörtte biri sigara içiyor idi. Dolayısı ile de her sigara içenin başına bir denetçi koymak olanaklı değildir. Bundan ötürü gerek kişisel bazda ve gerekse kurum bazında yasakları ihlal edenler oldu ve oluyor da. Ancak bunlar büyük oranlarda değil. Bu ihlaller gittikçe de azalıyor. İhlaller çok az olmasına rağmen, bazı odaklar bu ihlalleri abartarak, kurallara uyanların kafasında tereddüt yaratmak istiyor. “Canım uyulmuyor ben de uymayayım”, dedirtmeye çalışıyorlar. “Yasağa uymayan esnafın olduğunu ve uyanların haksız bir rekabet ile karşısında bırakıldığı” algısı yaratılmak isteniyor. Bu tür olumsuz girişimler barıyı engelleyemiyor. Türkiye yeni nesillerin sigaradan korunması için yeteri önlemi alan ülkelerin başında geliyor. Dünya Sağlık Örgütünün bu konudaki politikaları yönünde çok başarılı uygulamalar yapıyor

Yorum Yap

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap

Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.

...