Uyku bozukluğundan cinsel isteksizliğe kadar birbirinden çok farklı belirtilerle başlayan ve genellikle 20-40 yaş grubunda ortaya çıkan MS'in tedavisinde geç kalındığında atakların sıklığı ve şiddeti artıyor. Bunun sonucunda da hastalarda yürüme ya da denge bozukluğu gibi kalıcı sekeller gelişebiliyor. Oysa erken tanı konulduğunda bu atakları kontrol altına almak mümkün olabiliyor!
MS olarak bilinen Multipl Skleroz, merkezi sinir sisteminde gelişen bir hastalık. Bu hastalıkta, merkezi sinir sistemini, sinir hücrelerinden çıkan ve akson olarak isimlendirilen uzantıları ve bu uzantıların çevresini saran miyelin olarak isimlendirilen yapılar etkiliyor. Başta bağışıklık sistemi hücreleri olmak üzere hasar gören bu yapılar da hastalığı ortaya çıkartıyor Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, Multipl Skleroz'un her hastada farklı belirtiler ile başladığını belirterek, "Ayrıca belirtiler hastalığın başlangıç dönemlerinde genellikle kendiliğinden de düzelebildiği için hastaların hekime başvurmaları ve tanı almaları gecikebiliyor. Bunun sonucunda aslında erken tanı ve tedaviyle kontrol altına alınabilecek olan atakların sıklığı ve şiddeti artıyor. Sık ve şiddetli gelen ataklar da hastalarda yürüme ya da denge bozukluğu gibi kalıcı sekellere yol açabiliyor." uyarısında bulunuyor.
20-40 Yaş Arası Kendini Belli Ediyor!
MS'e yakalanma riski yaşlandıkça azalıyor. Hastaların üçte ikisi bu hastalığa 20-40 yaş arasında yakalanırken, üçte biri ise 40 yaş üstünde ya da 20 yaş altında oluyor. 55 yaşın üzerinde ise risk belirgin olarak azalıyor. Ülkemizde yeterli sayıda olmamakla birlikte, her 100 bin kişide 30- 100 kişinin MS'li olduğunu bildiren çalışmalar var. Bu çalışmalardan yola çıkılarak ülkemizde yaklaşık 35 bin MS hastası olduğu düşünülüyor. 40 yaş altı başlangıçlı, ataklar ve düzelmelerle giden tipteki MS kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 2 kat daha sık görülüyor. Buna karşın 40 yaş ve üzeri başlangıçlı "birincil ilerleyici" MS hastalığında ise kadın ve erkek oranı eşit rakama yaklaşıyor.
Her Hastada Farklı Şekillerde Ortaya Çıkıyor
Multipl Skleroz'a yol açan nedenlerin henüz tam olarak aydınlatılamamasının belki de önemli nedeni, hastalığın her kişide farklı şekillerde ortaya çıkması. Ayrıca seyrinin ya da tedaviye olan yanıtların da yine kişiden kişiye farklılıklar göstermesi. Bir başka deyişle, MS'in çok farklı yüzünün olması. Bu farklı yüzleri nedeniyle MS in tek bir hastalık olmadığı, farklı özelliklerde ama benzer ortak yönleri olan hastalıklar grubu olduğu düşünülüyor.
Çok Sayıda Yakınmalara Yol Açabiliyor!
MS'de yorgunluk, halsizlik, uyuşmalar ve vücutta elektriklenmeler gibi belirtiler gün içinde aralıklarla gelişebileceği gibi günlerce, haftalarca da sürebiliyor.
- Vücudun değişikli bölgelerinde özellikle gövdede, yüzde, kollar ya da bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma, güçsüzlük,
- Görme keskinliğinin azalması ya da çift görme, baş dönmesi, dengesizlik, beceriksizlik,
- İdrar kaçırma ya da idrar yapamama,
- Dışkılama sorunları,
- Yorgunluk,
- Daha az sıklıkla bellek sorunları,
- Depresyon gibi duygu durum değişiklikleri,
- Cinsel isteksizlik, erken boşalma gibi cinsel işlev bozuklukları,
- Dilde peltekleşme gibi konuşma bozuklukları.
- Baş ağrısı, uyku bozuklukları ya da epileptik nöbetler.
Bazı Tiplerinde Ataklar Düzelirken, Bazılarında İse Kalıcı Özürlük Oluşuyor!
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, Multpl Skleroz'un 4 tipi olduğunu söylüyor. Bu tiplerin özellikleri ise şunlar:
Atak ve iyileşmeler ile giden MS: Ataklar ile gelişiyor. Ataklar tam veya kısmen düzeliyor. MS'li hastaların çoğu başlangıçta atak ve iyileşmeler ile giden seyir gösteriyor. Atakların ne sıklıkta geleceğini tahmin etmek ise mümkün olmuyor. Ataklar bazen yılda birkaç kez, bazen 2-3 yılda bir, bazı hastalarda ise ancak yıllar sonra tekrar ortaya çıkabiliyor.
İkincil ilerleyici MS: Atak ve iyileşmeler ile giden MS hastalarının bir kısmında daha sonra ataklar azalır ya da görülmezken, örneğin yürüme güçlüğü ve konuşma ve denge bozukluğu ya da bilişsel özürlülükte sinsi bir ilerleme oluyor.
Birincil ilerleyici MS: Hastalık sinsi başlıyor ve yıllar içinde gittikçe artan özürlülük ortaya çıkıyor. İlerleme hızı değişken olmakla birlikte genellikle yavaş seyirli oluyor. Bu gruptaki hastalar MSli olguların daha az bir bölümünü oluşturuyor.
Ataklarla ilerleyici MS: Başlangıçtan itibaren sinsi ve ilerleyici seyretmekle beraber arada ataklar da görülebiliyor.
Ayrıntılı Öykü Ve Nörolojik Muayene Şart!
MS in tanısında hastada ortaya çıkan belirtileri çok iyi dinlemek, yani ayrıntılı öykü almak ve yine ayrıntılı bir nörolojik muayene yaparak bu hastalıkla karışabilecek diğer hastalıkların dışlanması en önemli kuralı oluşturuyor. Bu nedenle beyin ve omuriliğin manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirilmesi oldukça önem taşıyor. Kimi olgularda kesin tanı için beyin omurilik sıvısının incelenmesi, kan testleri ve elektrofizyolojik çalışmalar gerekebiliyor.
Erken Tanı Ve Tedavi İle Ataklar Kontrol Edilebiliyor
MS'in temel olarak 3 tip tedavisi var; belirtilere yönelik tedavi, atak tedavisi ve atakları önleme tedavisi. MS'in kesin tedavisi henüz olmasa da, bazı türlerinde erken tanı ve tedaviyle atakların sıklığı ile şiddeti belirgin olarak azalıyor. Erken tanı konularak hastalık seyrini etkileyen tedavilere erken başlanılması hastaların atak sıklığını ve şiddetini azaltıyor. Bunun sonucunda hastaların atak döneminde yaşadıkları görme bozukluğu, konuşma güçlüğü, denge sağlama ve idrar tutamama gibi nörolojik bulgulara bağlı sıkıntılardan ve atak nedeniyle sık aralarla yüksek doz kortizon almaktan kurtulmaları yaşam kaliteleri açısından oldukça önem taşıyor. Ayrıca erken dönemde tedavi başlanan hastalarda başta zihinsel işlevler olmak üzere yürüme ve denge gibi merkezi sinir sistemi etkilenmesine bağlı olarak özürlülüğe neden olan bozuklukların da daha geç ya da daha az geliştiği görülüyor.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.