Prematüre Bebekler

Prematüre Bebekler

Bebeklerin anne karnındaki sorunlardan kaynaklı erken doğma durumuna Prematüre denir. Peki, Prematüre bebekler nasıl gelişim gösterirler?

Prematüre (erken doğmuş) bir bebek, 35 haftalık normal doğum süresinden önce doğmuş bir bebek olarak tanımlanır. "Prematüre" sözü bebek bekleyen çoğu anne babayı çok üzer, gerçekten de yakın bir zamana kadar prematüre bebeklerin hayatta kalma şansı normal zamanında doğmuş bebeklere nazaran çok düşüktü.
Bununla beraber düşük kilolu bebeklerin bakımı alanındaki son gelişmeler, prematüre bebeklerin hayatta kalma şansını büyük oranda artırmıştır. Hayata başlamak kolay değildir; ancak sayıları gittikçe artan yasayan bebekler prematürelik sorununun kolaylıkla üstesinden gelinebileceği gerçeğinin kanıtıdırlar.

Prematüreliği birçok faktör etkileyebilmektedir. Yetersiz beslenmiş, anemik, ya da doğum öncesinde çok az ya da hiç bakım görmemiş kadınlar prematüre bebek doğurmaya daha elverişlidir. Genç yaşlarda hamile kalmak ve sigara içmek kadar, kısırlık geçmişi olmak, ölü doğum yapmış olmak, düşük yapmış olmak ve başka prematüre doğumlar yapmış olmak da prematüre bebek doğurma şansını artırmaktadır.

Erken doğum sancısının başlama nedeni genellikle başka faktörlerden kaynaklanmaktadır. Plasentanın erken ayrılması, rahim anormallikleri ya da gelişmekte olan ceninin ağırlığını taşıyamayacak derecede zayıf bir rahim boynu erken doğum için neden olabilmektedir. Bunlara ilaveten annedeki idrar yolu enfeksiyonları da prematüre bir doğum yapmaya yol açabilmektedir.

Prematüre doğum ihtimalini azaltmak için önceden araştırma yapmalı ve düzenli doğum öncesi bakımınızı ihmal etmemelisiniz. Eğer problem hamilelik esnasında meydana gelirse, derhal doktorunuza başvurmalısınız. Zamanından çok önce doğmuş bir bebek, yaşam için esas teşkil eden vücut sistemlerini yeterince geliştirememiştir. Dolayısıyla, bebeğe korunma altına alınmış bir çevre içerisinde daha fazla gelişme imkânını tanımak doktorların, çoğunlukla bir neonatologistin (yeni doğmuş hastalıklı bebeklerin bakımı üzerine eğitim görmüş doktor) ve yeni doğan yoğun bakım birimlerindeki bakım personelinin görevidir.

Kural olarak, bebek anne rahminde ne kadar uzun süre kalırsa, dışarıda yaşamak için de o kadar şanslı olmakta, daha az komplikasyonlarla karşılaşmakta ve yalnız hayatta kalma şansı artmakla kalmamakta aynı zamanda uzun süren yetersizlik problemleri ile de karşılaşmamaktadır. Her zaman olmamakla birlikte genellikle bebeğin büyüklüğü yaşının göstergesi olmaktadır. Örneğin, 26 haftalık bir gebelik neticesinde dünyaya gelmiş bir bebek 32 haftalık olarak doğmuş bir bebeğe nazaran çok daha küçük olma eğilimindedir. Her ne kadar büyüklük önemli ise de, yeni doğmuş bebeğin gebelik yaşı ne kadar büyük olursa hayatta kalma şansı da o kadar büyük olmaktadır. Dahası, gebelik yaşı doğum esnasında ne kadar küçük olursa doğum ağırlığı da o derece düşük olmakta ve bebeğin beyin felci, öğrenme güçlükleri ya da görme ve işitme problemleri gibi nörolojik veya gelişmeye ilişkin handikaptan da daha fazla olmaktadır.

Prematüre doğumla birlikte birçok problem ortaya çıkmaktadır. En büyük problemlerden birisi hiyalin zarı hastalığı ile sonuçlanan bir durum olan az gelişmiş ciğerlerdir. Bu hastalık yeni doğum sonrası ölümlerinin önemli bir yüzdesine neden teşkil etmektedir. Hiyalin zarı hastalığı olan bir bebek solup alıp verebilmek için akciğerlerini yeterince kullanmakta güçlük çekmektedir. Bunun nedeni ağır derecede solunum ıstırabıdır. Prematüre bebek ne kadar küçükse hiyalin zarı hastalığının olması ihtimali de o derece artmaktadır. Erkekler bu hastalığa kızlardan daha eğilimlidir ve siyah ırktan olan bebekler beyaz bebeklere nazaran daha çok etkilenmektedir. Eğer çocuğunuzda bu hastalık varsa genellikle doğumdan hemen sonra kendini belli eder. Bu durumda bebeğiniz daimi bakıma ve soluk borusuna yerleştirilmiş bir tüp vasıtasıyla oksijen verilmesine gereksinim duyacaktır. Bunda amaç, bebeğin ciğerlerinin gelişmesine imkân tanırken, yeterli oksijen alış verişini, kan dolaşımını ve beslenmeyi sağlamaktır. Çoğu durumlarda, bu, 10 gün ila 2 hafta arasında olur. (Daha ayrıntılı açıklama için Bkz. Solunum Bozuklukları).

Prematüre doğumla birlikte ortaya çıkan diğer problemler arasında kalp bozuklukları ve diğer doğuştan gelen anormallikler, zatürre, düşük kan şekeri konsantrasyonu (hipoglisemi), anemi ve enfeksiyon sayılabilir. Prematüre olarak doğmuş bebekler, vücut ısılarını muhafaza etmekte yardımcı olan kuvöz içine alındıkları yeni doğum yoğun bakım birimlerine (Bkz. Solunum ve Yoğun Bakım Birimleri) alınırlar. Çok az miktardaki vücut yağı ve kalbin düzenlenmesi için gerekli mekanizmanın az gelişmesi gibi unsurlar prematüre bebeklerin vücut ısılarını muhafaza edebilmelerini engeller. Çoğu prematüre bebekler emme refleksini henüz geliştirmemişlerdir ya da emmek işlevini yapabilecek kadar güçlü değildirler. Bu tür bebekler yemek borularından sokulan bir tüp ya da ağızlarına konan bir tüp vasıtası ile midelerine gıda verilmek suretiyle beslenirler. Bazı prematüre bebekler de sindirim enzimlerini geliştirmemişlerdir, bu yüzden damardan beslenmeleri gerekir.

Bu başlangıç beslenmeleri iyi yapıldığı takdirde, bu bebekler genellikle gerek mama gerekse annenin memesinden sağılan süt ile biberondan beslenebilirler. Emme refleksi geliştiğinde, normal bakım başlayabilir. Günümüzde yeni doğan bakım birimlerinde anne ve babanın katılımının sağlanmasına yönelik büyük bir eğilim vardır. Anne ve babalar bebeklerinin yanında kalmaya hatta bebekleri tüpler, kablolar, kucaklamayı olanaksız kılan diğer donanımlar içerisinde iken ona dokunmaya bile teşvik edilmektedirler. Mümkün olduğu surette, anne ve babaların bebeklerini beslemesine ve bezini değiştirmesine müsaade edilmektedir. Bebekleri kuvözde iken bazı anne ve babalar bebeklerine kitap okumakta, müzik çalmakta ya da kuvözün içine kendi resimlerini koymaktadırlar. Nihayet bir gün bebeğinizin doktoru onu eve götürmenize izin verir, o zamana kadar bebek birkaç haftalık hatta aylık olmuştur. Bu çok heyecan verici bir andır; aynı zamanda korku ve endişe de vardır.

Sayısız anne babanın üstesinden geldiği gibi siz de üstesinden gelebilirsiniz. Emin olmalısınız ki, bebeğiniz hastaneden, doktorlar çıkması, gerektiğine karar vermeden, çıkartılmış olmayacaktır. Dahası, bebeğin gereksinim duyacağı özel bakımla ilgili yeterli bilgiler size verilmiş olacaktır. Herhangi bir sorunuz olduğunda ya da yardıma gereksinim duyduğunuzda ise yalnızca bir telefon yeterlidir. Sakin olmaya çalışın. Çok güç bir aşamadasınız. Ebeveyn olmanın mahsullerini artık toplayabilirsiniz.

Yorum Yap

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap

Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.

...