11-17 Mart
arasında Tuza Dikkat Haftası” olarak kutlandığını belirten uzmanlar,
vatandaşları gereğinden fazla tuzdan uzak durmaya çağırdı. İzmir Ekonomi
Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. İlgi Şemin,
tuzun sodyum klorür bileşiği olduğunu, halihazırda besinlerin bileşiminde
bulunduğunu aktararak, \"Yetişkinler için gerekli sodyum miktarı günde
minimum 500 mg., maksimum 2 bin 400 mg. kadardır. Sodyum yetersizliği pek
görülen bir durum değildir, çünkü besinlerin bileşiminde bulunan sodyum yeterli
miktardadır. Yiyeceklere ek olarak tuz atılması vücudun ihtiyacı için değil,
tatlandırma amacıyla yapılmaktadır.\" dedi.
\'TUZU AZALTIN, HASTALIKLARDAN
KORUNUN\'
Sodyum
miktarının az olmasının vücut sıvı dengesini, sinir ve kas sistemini
çalışmasını bozacağına işaret eden Prof. Dr. Şemin, fazlasının da benzer
bozukluklara sebep olacağını kaydetti. Şemin, \"Sodyumun fazla olması,
vücutta su miktarını da arttıracaktır. Su miktarı artınca kan basıncı yükselir.
Aşırı tuz yeme alışkanlığı, hipertansiyon hastalığının nedenlerinden biri
olarak tanımlanmaktadır. Yüksek kan basıncı ise kalp hastalıkları, böbrek
hastalıkları, anevrizma denen damardaki baloncuklar ve inme gibi sinir sistemi
hastalıkları için risk faktörüdür. Bu sayılan hastalıklar, ülkemizde başta
gelen ölüm nedenlerindendir. Bu hastalıklardan korunmak için yapılması
gerekenler arasında sayılabilecek en önemli davranış değişikliklerinden biri de
tuz alımının azaltılmasıdır.\" diye konuştu.
SAĞLIKLI YAŞLANAN NESİLLER İÇİN TUZ
AZALTILMALI
Prof. Dr.
İlgi Şemin, yüksek tansiyon ve ona bağlı oluşabilecek hastalıklardan korunmak
için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: \"Yemekler, tuzsuz veya az tuzla
yapılmalıdır. Tuz yerine baharatla tatlandırma tercih edilebilir. İçinde çok
miktarda tuz içeren hazır, işlenmiş besinler, konserveler ve turşuların
tüketimi sınırlandırılmalıdır. Masadan tuzluk kaldırılmalıdır. Satın alınan
besinlerdeki tuz oranlarına dikkat edilmelidir. Yüksek tansiyon, orta yaşta
başlayan bir sağlık problemidir. Tuzlu yeme alışkanlığının erken yaşlarda
edinildiği unutulmamalı ve gençlerin bunu alışkanlık edinmesine özen
gösterilmelidir. Böylece sağlıklı yaşlanan bir nesil gelişebilir.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.