Türkiye Beslenme Profili - 2006

1980'lerde hayatımıza hızla giren hamburger, patates kızartması ve pizza, 90'larda dondurulmuş ve hazır gıdaların artan tüketimi ve 2000'li yıllarda raflarda her geçen gün daha fazla yer kaplayan organik gıdalar... Gıda sektöründe trendler sürekli değişiyor. "Sağlıklı ve kaliteli yaşam" kavramı günlük yaşamda giderek daha çok yer alıyor.

Diyet ürünler kategorisinde ürün çeşitliliği her geçen gün artıyor. 2004 yılı organik tarım yılı ilan edilirken, marketlerde organik ürünlere ayrılan raf payları artıyor. Fast food restorantları mönülerine, salata, balık , diyet sandviç gibi sağlıklı beslenmeye yönelik alternatifler ekliyor. ACNielsen Türkiye şirketi, değişen beslenme alışkanlıklarıyla ilgili bir anket yaptı. Anket için İstanbul, Ankara, İzmir in de aralarında bulunduğu 13 ilde, 16-64 yaş grubunda bin 218 kişiyle görüşülüp günlük beslenme alışkanlıklarıyla ilgili sorular soruldu. İşte sonuçlar... 

Öğle Yemeklerini Genellikle Atlıyoruz 

Türkiye de kentsel nüfusun yüzde 51 i günde üç öğün yemek yiyor. En fazla atladığımız öğün ise öğle yemekleri. Öğle yemekleri özellikle bayanlar tarafından geçiştiriliyor. Buna karşılık erkekler ise sabah kahvaltısını bayanlara göre daha çok atlıyorlar. 

Kahvaltıda Peynir Zeytin Yeniyor 

Evde yapılan sabah kahvaltısında peynir ve zeytin, içecek olarak da çay, tercih ediliyor. Sabah kahvaltısını dışında yapanlar arasında ise poğaça, simit ve çay en çok tüketilen besinler. 

Organik Gıdalar Hayatımıza Girdi 

Tüketicilerin yüzde 54'ü organik gıdaların varlığından haberdar. Bu kişiler özellikle ekonomik ve sosyal bakımdan üst seviyedeler. Organik olarak en çok tüketilen ürünler sebze ve meyveler. Bu tür gıdalar özellikle Ege ve İç Anadolu bölgesinde tüketiliyor. 

Besin Değerlerine Bakmıyoruz 

Tüketicilerin yüzde 21'i alışverişlerinde besin değerleri tablosunu her zaman okuduklarını belirtiyorlar. Bu tabloya hiçbir zaman bakmayanların oranı ise yüzde 32. Bunun yanında acelemiz yoksa, belli başlı bazı ürünler için veya ilk defa satın alınan bir ürün için besin değerleri tablosuna bakma daha yaygın. Tüketicilerin yarısından fazlası besin değerleri tablosunda yazanları anlamakta zorluk çektiğini belirtiyor. Pakette yazan terimlerin bilinmemesi ve açıklayıcı olmaması en belirgin sorunlar. 

Tavuk Kırmızı Eti Geride Bıraktı 

Öğle ve akşam yemeklerinde en sık tüketilen besin olarak sebze yemekleri ön planda. Tavuktan sonra üçüncü sırada gelen kırmızı et akşam yemeklerinde öğle yemeklerine göre daha fazla tercih ediliyor. Sofralarda ana yemeğin yanında çorba, salata veya makarna/pilav olmazsa olmaz yiyeceklerden. Bu gıdalar yine özellikle akşam yemeklerinde daha fazla tüketiliyor. 

Yüzde 10 Vitamin Alıyor 

Türkiye'de beslenmeyi destekleyici hapların kullanım oranı yüzde l ve bayanlar arasında daha yaygın. En belirgin kullanım nedenleri ise yorgunluk ve halsizliği önlemek, doktor tavsiyesi, uyumak veya vitamin eksikliğini gidermek. Sağlıklı yaşam hepimizin gündeminde ama bunun yanında endişe duyduğumuz hastalıklar da var. Kanser ve kalp rahatsızlıkları korkulan hastalıkların başlıcaları. 

Dışarıda Et Yiyoruz 

Dışarıda yemek yenildiği zaman ise en çok kebapçı ve et lokantalarına, iskender/döner salonlarına ve 

lahmacun/pide salonları tercih ediliyor. Sağlıklı yemek yemenin daha zor olarak algılandığı durumlar genel olarak dışarıda yemek yenildiği zamanlar, özellikle öğle yemekleri. Tüketicilerin yüzde 78'si daha sağlıklı beslenmek için sevdikleri yiyeceklerden zaman zaman kaçınıyorlar. 

Bitki Çayları Çok Sevildi 

Son yıllarda raflarda yeri artmaya başlayan ürünlerden tüketicilerin en fazla denedikleri ve düzenli kullanmaya başladıkları ise bitki/meyve çayları. Kadınlar bu ürünleri erkeklerden daha çok kullanıyor. Ankete katılanların yüzde 15 i yeşil çay içiyor. Yeşil çay özellikle Akdeniz Bölgesi'nde tüketiliyor. 

Yüzde 83 Diyet Ürünü Almıyor 

Tüketicilerin yüzde 83 ü hiçbir diyet ürünü kullanmıyor ve bu oran erkekler için daha yüksek. Bayanların yüzde 25 i, erkeklerin ise yüzde 10 u son l yıl içinde en az bir kere diyet yapmış. Diyet yapılan dönemlerde her çeşit besin maddesinden kısıtlamaya gidiliyor ya da porsiyonlar küçültülüyor. Bu dönemde en çok hamur işi yiyeceklerin tüketimi azaltılıyor.