3 tarafı
denizlerle çevrili bir ülkede yaşayanların suyun tehlikelerine karşı donanımlı
ve bilgi sahibi olması beklenirken, yaz aylarını boğulma haberleri ile
geçiriyoruz. ‘RİP’ akıntısı
yazan tabelaların ne anlama geldiğini bilmiyoruz, ya da bilsek bile
umursamıyoruz.
Ajans
Press’ten alınan verilere göre Mayıs ayı başından itibaren Türkiye genelinde 4
ayda 2597 adet boğulma haberi
yayınlanmış. Özellikle Adana, Bursa ve Karadeniz yerel medyası maalesef boğulma
haberlerine sıkça yer vermiş. Serinlemek
için denize, göletlere, kanallara giren çocuklar, gençler hatta yaşlılar hayata
veda etmiş.
İstatistiklere göre, boğulmaların yüzde
95’i tedbirsizlik ve bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Ölümlerin en büyük
sebebi tehlikeli bölgelerde suya girmek.
Tabelalar ile “Burada yüzmek tehlikelidir” yazmak
yeterli olmuyor. Boğulanı bilinçsizce kurtarmaya koşanlar da sulara kapılıp
hayatını kaybediyor. Çok iyi yüzücülerin bile başa çıkamayacağı tehlikeleri bilmek,
önlemler almak gerekiyor.
Bu yaz, sorunun farkında olan yerel yönetimlerin, kayda değer girişimleri
olmamış değil… Karadeniz sahillerinin Belediyeler tarafından cankurtaranlarla
doldurulması, Bartın Emniyetinin halka ve turistlere “akıntıya karşı
yapılacaklar” broşürleri dağıtması, AFAD (Afet ve Acil Durum) İl müdürlerinin
yerel medyadan uyarıları, hatta Adana’da valiliğin “yasağa rağmen” kanala
girenleri helikopterlerle tespit edip para cezası uygulaması dikkat çekici
bölgesel girişimler arasında.
Ancak
çözüm çok daha ulusal bir bilinçlendirme
kampanyası ve eğitimle
sağlanacak gibi.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.