Bilinçli Kullanmak Oldukça
Önemli
Toplumda \"bitkisel ise zararsızdır\",
hekimlerimizde ise \"bitkisel ise etkisizdir\" kanısının yerleşmiş
olmasına rağmen, aslında tıbbi bitkisel ürünlerin- bitkisel ilaçların
etkileşimlere yol açabileceği kesinlikte unutulmamalıdır. Türkiye\'de ve başka
ülkelerde yapılan istatiki çalışmalar, halkın önemli bir çoğunluğunu tıbbi
bitkisel ürün kullandığından hekimine bahsetmediğine işaret etmektedir.
Örneğin; A.B.D.\'de yapılan bir araştırmada; bitkisel destek kullanan 5456 kişinin,
sadece 1/3\'inin hekimine bundan bahsettiği tespit edilmiştir. Bir başka
araştırmada, araştırmaya katılanların %44.7\'si tıbbi bitkisel ürün kullanımını
hiçbir zaman doktoruna söylemediğini ifade etmiştir. 2003 yılında yayınlanan
bir araştırmaya göre ise; A.B.D.\'de doktorların %51\'i, bitkisel ilaçların
etkisiz veya çok hafif etkili olduğuna inandıklarını söylerken, %75\'i bu konuda
çok az veya hiç bilgileri olmadığını itiraf etmiştir. Başka bir araştırma
sonucuna göre; yine A.B.D.\'de eczacıların %84\'ü zaman zaman bitkisel ilaç
kullandıklarını, %81\'i ise bitkisel ilaç danışmanlığı konusunda kendilerini
yeterli bulmadıklarını söylemişlerdir. Dolayısıyla, aslında tıbbi bitkisel
ürünler/bitkisel ilaçların konvansiyonel ilaçlarla etkileşimleri hakkında en
çok bilgi sahibi olması ve hastaları uyarması gereken hekim ve eczacıların da
bu konunun çok farkında olmadığını göstermektedir.
FDA 2008 yılında besin desteklerinin sebep olduğu advers
etkilerle ilgili 948 vaka belirlemiş ve yine FDA istatistiklerine göre; 2008-2012
yılları arasında, 6300 kişi besin desteklerine bağlı meydana gelen advers
etkilerden şikayetçi olmuştur. İlaç etkileşmeleri; genel olarak \"bir
ilacın beklenen etkisinin, birlikte veya hemen sonra alınan bir veya daha çok
ilaç tarafından değişmesi\" olarak tanımlanabilir. Bu etkileşme sonucunda,
tedavi edici etki artabilir, azalabilir veya engellenebilir, toksik etkiler
meydana gelebilir veya mevcut toksik etkiler artabilir.
Nadiren ilaç
etkileşmesi sonucunda pozitif anlamda etki de gözlenebilir. Ksenobiyotiklerin
ve endobiyotiklerin metabolizasyonundan sorumlu olan sitokrom P450 enzim
ailesi, aynı zamanda ilaçlar, bitkisel metabolitler, pestisitler ve
karsinojenlerin de metabolizasyonundan sorumludur. Bitkisel metabolitler de
metabolizasyona uğrarken sitokrom P450 enzim ailesinin çeşitli alt tipleri
tarafından metabolik indüksiyon veya inhibisyon yoluyla etkileşime yol
açabilirler.
Sitokrom P450
üzerinde indükleyici etkisi nedeniyle ilaç etkileşmesine yol açan en önemli
bitkilerden birisi, halk arasında \"sarı kantaron\" olarak bilinen
Hypericum perforatum\'dur (St. John\'s wort). İlaç etkileşimleri en iyi bilinen
ve en çok etkileşime yol açtığı bilinen Hypericum perforatum\'un etkileştiği
konvansiyonel ilaçlar arasında;
- Duloksetin, frovatriptan, olanzapin,
rasajilin, ropinirol, takrin, teofillin, tizanidin, zolmitriptan
- Antineoplastikler,
antipsikotikler (pimozit, ketiapin)
- Benzodizaepinler (alprozolam,
triazolam, midazolam, buspiron, zolpidem, zopiklon)
- Ca-kanal blokörleri (diltiazem,
felodipin, lerkanidipin), kortikosteroitler, hormonal ilaçlar,
immünosupresanlar (siklosporin, sirolimus, takrolimus)
- Opioitler (alfentanil,
buprenorfin, fentanil, metadon)
- Fosfodiesteraz tip-5
inhibitörleri (sildenafıl, tadalafil, vardenafil)
- Proteaz inhibitörleri
(amprenavir, atazanavir, darunavir, İndİnavir, ritonavir) ile
- Statinler (atorvastatin,
lovastatin, simvastatin) bulunmaktadır.
- Benzer şekilde, sitokrom P450
üzerinde indüksiyon yoluyla etki gösteren diğer bitkisel ilaç etkileşmeleri
arasında;
- Salvia miltiorrhiza (danshen) -
klomipramin
- Glycyrrhiza glabra (meyan) -
klozapin, antihistaminikler (astemizol, terfenadin)
- Echinacea - antiaritmikler
(amiodaron, disopiramit, lidokain (oral), propafenon, kinidin) ile
- Ginkgo biloba - antikolinesterazlar
(donepezil, galantamin) de sayılabilir. Sitokrom P450 üzerinden enzim
inhibisyonu yolu ile etkileşme sonucunda, etkilenen ilacın metabolizasyonu
azalır ve ilaç vücutta birikmeye başlar. Enzim indüksiyonunun aksine, enzim
inhibisyonu 2-3 günde başlar ve toksisite oluşmasına neden olabilir. Buna tipik
örnek olarak; greyfurt ve greyfurt suyu verilebilir. Pek çok enzim
inhibisyonunun klinik göstergesi; serumda artan ilaç düzeyidir, örn; greyfurt
kendisi/suyu ile alınan Ca-kanal blokörlerinin serum seviyesinin artmasına
neden olmaktadır. Benzer şekilde, Sitokrom P450 üzerinden enzim inhibisyonu
yolu ile etkileşime neden olan diğer bitkiler arasında;
- Boswellia - kafein
- Anthemis nobilis - klomipramin
- Taraxacum officinale (dandelion)
klozapin • Tanacetum (Feverfew) – duloksetin
- Ginkgo biloba - frovatriptan,
olanzapin, rasajilin, ropinirol, takrin, teofillin, tizanidin, zolmitriptan •
Arctostophylos uva-ursi (Bearberry) - antiaritmikler
- Citrus aurantium subsp. amara
(bitter orange) - antikolinesterazlar
- Uncaria tomentosa (Cat\'s claw)
antimigren ilaçlar ile
- Vaccinium sp. (Cranberrry) -
antineoplastikler sayılabilir. Etkileşmeler; ilaç taşıyıcı (transporter)
proteinler üzerinden de
gerçekleşebilir. En iyi bilinen ilaç taşıyıcı molekül olan P-glikoprotein,
beyinden bazı maddelerin geçişini engelleyebilir ve kısıtlayabilir, örn;
Capsicum ile indüklenen P-glikoprotein, bağırsaktan digoksin\'in atılımını
artırır. Diğer bitkisel ilaç-konvansiyonel ilaç etkileşimlerine örnek olarak
ise; antihipertansifler ile birlikte kullanımı sonucunda, Glycyrrhiza glabra
(meyan) sodyum klorür ve su tutulumunu artırabilirken, antihipertansif
ilaçların etkilerini azaltabilir. Digoksin gibi kardiyak glikozitler ile
Glycyrrhiza glabra (meyan) veya Aloe preparatlarının birlikte kullanımı
sonucunda, potansiyel potasyum atılımını artırarak toksisite riskini yükseltir.
Tiyazit diüretikleri ile birlikte Ginkgo biloba preparatlarının kullanılması,
kan basıncını arttırabilir. Antikonvülsan etkili fenitoin ile antidepresan
etkiye sahip olan Piper methysticum (kava kava) veya Valerianan aynı anda
kullanılması durumunda, fenitoin\'in plazma konsantrasyonunun azalması
gözlenebilir.
Antiplateiet ve antikoagülan
ilaçlar (varfarin, aspirin, heparin, vs) ile Cimicifuga racemosa, Matricaria
chamomilla, Oleum Morrhue (balık yağı), Zingiberis officinalis, Hydrastis
canadensis, Ginkgo biloba, Allium sativum, Tanacetum parthenium ve Panax
ginseng taşıyan preparatların birlikte kullanılması, kanama riskininin artması
veya antikoagüian etki potansiyelinin düşmesine sebep olabilir. Kapsaisin veya
Capsicum ekstresi taşıyan preparatlar ile ACE inhibitörlerinin (kaptopril,
analapril, vs) birlikte kullanılmamalıdır.
Çünkü kapsaisin, P maddesinin
üretimini artırıp, damarları dilate etmek yoluyla, ACE inhibitörlerinin kan
basıncını düzenleme fonksiyonunu engelleyebilir. Postmenapozoal sendrom
tedavisinde tavsiye edilen Cimicifuga racemosa\'dan (black cohosh) izole edilen
birtriterpen olan aktein\'in hi- potansif etkileri olması nedeniyle, bu bitkinin
ekstresini taşıyan preparatlar ile antihipertansif ilaçların birlikte
kullanılmamaları gerekmektedir. Ayrıca, periferal vazodilatasyonun artışı da
ortaya çıkabilir. Diğer yandan, fenotiyazinler Ephedro sp. taşıyan
preparatların a-stimüle edici etkisini bloke edip, hipotansiyon ve kalp
atımında artışa neden olabilirler. Ponax ginseng\'de bulunan panoksazitler
glisemi kontrolünde etkilidir.
Glukoz düzeyini düşürdükleri
için, hipoglisemiler (gliburit, metformin, insülin) ile aynı anda
kullanılmamaları hekim veya eczacı tarafından tavsiye edilmelidir. Echinacea
ile beraber kullanılmaları durumunda, immünosupresanların etkisi tersine
çevrilebilir. Ancak bitkisel ilaç etkileşimleri açısından en çok dikkat
edilmesi gereken ilaç varfarin olup, hemen hemen tüm bitkilerle
etkileşmektedir.
Örneğin; Panax ginseng\'in
varfarin\'in antikaogülan etkisini hem artırdığına, hem de azalttığına dair
vak\'a bildirimleri mevcuttur. Bir klinik çalışmada; Hypericum perforatum (St.
John\'s wort) ve varfarin\'in birlikte kullanımı sonucunda, varfarin kleransı
artmış ve ilacın farmakodinamik etkisinde azalmaya neden olmuştur. 76 yaşında
uzun süre fenprokumon kullanan kadın hasta, zencefil kullandıktan sonra, INR\'si
yükselmiş ve epistaksi gelişmiştir. Zencefil kesildikten ve Kİ vitamini
takviyesi yapıldıktan sonra, hastanın INR\'si normale dönmüştür. Dolayısıyla,
başta varfarin olmak üzere antikoagülan ilaç kullanan hastaların, mümkün
olduğunca tıbbi bitkisel ürün veya besin desteği kullanımından kaçınması
gerekmektedir.
Yukardaki örneklerden degörüldüğü
üzere, bu etkileşimlerin sayısı oldukça fazladır. Bu nedenle, tıbbi bitkisel
preparatların/besin desteklerinin hastaya önerilmesi esnasında hekim ve
eczacılara büyük bir sorumluluk düşmekte ve bu tip ilaç etkileşimleri hakkında
bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Zira, bu durum toplum sağlığı açısından
oldukça önemli bir konu olup, yazılı ve görsel medyada ehil olmayan kişiler
tarafından bitkilerin tedavi amacıyla kullanılmalarına dair tavsiyelerin de ne
kadar tehlikeli sonuçlara yol açabileceği göz önüne alınmalıdır.
Bitkisel ilaçlarda doğru kullanımının önemli olduğunu
söyleyen uzmanlar bilinçli kullanımın önemli olduğunu belirtiyor.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.