Doğa hakkındaki düşüncelerin değişmesi ve daha
sürdürülebilir bir yaşam tarzı geliştirilmeyi amaçlayan Shumei Tarımı gün
çektikçe daha da duyulmaya başlıyor.
Peki, Shumei tarımı nasıl yapılıyor?
Bir toprağın ihtiyacı olan her şeye sahip olduğuna
inanılan Shumei tarımında ne kimyasal gübre ne de hayvan gübresi kullanılmaz.
Toprağında canlı ve duyduklarının olduğuna inanılan tarımda hayvan pisliğinin
toprağın hoşuna gitmeyeceği düşünülüyor. Sadece dökülen yapraklardan yapılan
kompost kullanılıyor. Bu sayede topraktaki mikroorganizma daha fazla oluyor ve
buda toprağın sağlık kazanmasına yardımcı oluyor.
Doğal tarımda bitki kökleri besine ulaşmak için derinlere iner. Böylece
güçlenir ve gelişir, gövdesi pek uzamaz. Bu nedenle ürünler ağır olur. Ağır
ürünleri güçlü kökler rahatlıkla taşır. Geleneksel tarımda bitki köklerinin
dibine kimyevi gübre konur. Bitki besine çok rahat ulaştığı için kökler
gelişmez, cılız kalır. Gövdesi uzar. Sert yağmurda kökler ağır gövdeyi
taşıyamaz, bitki kırılır. Ayrıca, kuraklıkta cılız kökler kolaylıkla susuz
kalır.
Aslında doğal tarım bir dünya görüşüdür. Şükran ve saygı duymak, duyarlılık
hissetmek çok önemlidir. Bu duygular birbirini besler ve bulaşıcıdır.
Doğal tarım geleneksel tarımdan çok
farklı. Üstünlükleri neler?
Bir üniversitenin yaptığı araştırma
sonuçlarına göre, doğal tarımla yetişen ürünlerin besin değeri geleneksel
tarımla yetişen ürünlerin besin değerinin 3 katıdır.
Doğal tarım doğa ile bütünlük içinde ve doğal döngülere saygılıdır. Bu nedenle
toprağın iyileştirilmesine ve hatta ormanlar ile okyanusların iyileştirilmesine
dahi yardımcı olur.
Türkiye’de Samsun Kızılırmak deltasında yaşanan kimyasal
kirlenmenin önlenmesi için bölge çiftçileri ve ilköğretim öğrencileri ile doğal
tarım projeleri yürütüyor.
Shumei doğal tarım çiftliği Japonya da Kyoto civarında
Shigaraki bölgesinde bulunuyor. 20-30 kişi çalışıyor.
Bu tarımda ekim nöbeti yapılmıyor. Doğada tohumlar düştükleri yerde yetişiyor.
Yağmur haricinde sulama yapılmıyor. Yöreye uygun tohumlar kullanılıyor ve çıkan
yabancı otlar elle temizleniyor. Ayrıca toprağın üzerine kompost döşeniyor.
Kompost toprağın doğrudan güneş görmesini engelliyor. Nemi ve sıcaklığı belli
bir düzeyde tutuyor. Yabani otların çıkmasını güçleştiriyor.
Zararlılarla mücadeleye gerek kalmıyor. Eğer toprak sağlıklıysa, ürünler de
sağlıklı oluyor. Toprak sağlıksızsa, zararlılar oluşur. Bu nedenle hiçbir ilaç
kullanılmıyor. Eğer bir alan böceklendiyse o alan karantina altına alınıyor. Genetiği
değiştirilmiş tohumlar kesinlikle kullanılmıyor.
Sonuç olarak daha lezzetli sebze ve
meyveler yetişiyor ve toprağa hiçbir kirletici madde ve katkı maddesi
koyulmadığı için toprakta kendini gün geçtikçe kendini yeniliyor ve daha çok
ürün vermeye başlıyor.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.