Yakın
Doğu Üniversitesi Hastanesi Baş Diyetisyeni ve Öğrt. Üy. Dr. Hatice Baygut; tuz
ve aşırı tuz tüketiminin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri hakkında
açıklamalarda bulundu.
Uygarlık
tarihi bakımından önemi olan ve tarih öncesinden beri bilinen değerli bir
(mineral) maden olan tuz; insanlar ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra kullanılmaya
başlanmış ve önemi günden güne artmıştır. 1700’lü yıllara kadar sadece
besinlerde lezzet amacıyla kullanılan tuz; 19. yüzyılda besinleri saklama,
konserve yapma gibi yöntemler için kullanılmaya başlamıştır. Eskiden sadece
gıdaların lezzetini arttırmak ve onları saklamak için kullanılan tuz; zaman
içinde sanayide de yer almaya başlamış, son iki yüzyıl içinde ise sağlık dahil
birçok alanda tüketilen bir madde durumuna gelmiştir. Tarihte tuz, para yerine
kullanılacak kadar değerli olmuştur. İngilizcede “maaş, ücret” anlamına gelen “salary”
kelimesi; başlangıçta, Romalı askerlere verilen tuz tahsisatını ifade eden Latince
kökenli “salarium”dan gelmektedir. Günümüzde hala Afrika’daki bazı toplumların
tuzu para gibi işlem gören bir değişim aracı olarak kullandığı da bilinmektedir.
Yapılan
bilimsel çalışmalar, ülkemizde tuz tüketiminin; Dünya Sağlık Örgütü’nün
önerdiği değerin yaklaşık üç katı kadar olduğunu göstermiştir. Aşırı tuz tüketimi,
değiştirilebilir ve sağlıksız bir beslenme uygulamasıdır ve birçok kronik
hastalığın temelinde yer almaktadır. Oluşumunda özellikle aşırı tuz tüketiminin
önemli bir etken olduğu hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında
bir numaralı risk faktörüdür.
Fazla
tuz tüketimi yüksek kan basıncına neden olmaktadır. Yüksek kan basıncı ise, ülkemizde
ölümlerin ve hastalık yükünün en önemli nedeni olan kalp hastalıklarının önde
gelen risk faktörüdür. Hastalık yükü çalışmasına göre, ülkemizde her dört
ölümden birisi yüksek tansiyon ile ilgilidir.
Aşırı
tuz tüketimi, yüksek kan basıncına neden olarak ya da olmadan inmelerin en
önemli sebeplerinden de birisi olarak gösterilmektedir. Yine aşırı tuz tüketiminin,
sadece yüksek kan basıncı nedeni olmakla kalmayıp, günümüzde önemli birer
sağlık sorunu haline gelen mide kanseri, osteoporoz, böbrek hastalıklarının
gelişimiyle de yakından ilişkili olduğu belirlenmiştir.
Beslenmede
sodyum tüketimi, toplumsal ve bireysel kan basıncı seviyesinin
belirleyicisidir. Yapılan çeşitli çalışmalarla, tuz alımının 1 g/gün azaltılmasının
felçlerde %5, kalp krizlerinde %3 azalma; günde 9 g/gün azaltılmasının ise
felçlerde %34, kalp krizlerinde ise %24’lük bir azalma sağladığı tespit
edilmiştir.
Yetişkinler
için minimum sodyum gereksinmesi olan günde 500 mg; yaklaşık ¼ tatlı
kaşığı tuza denk gelir. Maksimum
tuz alımı ise günlük 6 g (2.4 g sodyum) olarak belirlenmiştir.
Tuzu
Azaltmanın Yolları
- Daha az tuzlu besinleri
hazırlamayı öğrenin. Örneğin makarna, pirinç, tahıllar ve sebzelerin pişme
suyuna tuz ekleme zorunluluğundan kaçının. Sodyumu azaltmak için en kolay
yol budur. Tuz, birçok pişmekte olan sebzeyi sertleştirir, tahılların zor
pişmesini sağlar.
- Market alışverişlerinizde
dikkatli olun. Turşu, konserve tüm besinler, hardal, zeytin, soya sosu,
tuzlu kraker ve bisküvilerin tuz içeriği çok fazladır. Ancak besin
endüstrisinin sunduğu her yiyecek yüksek oranda tuz içermemektedir. Buna
en güzel örneklerden biri paket çorbalardır. Paket çorbaların tuz oranları
ciddi miktarda azaltıldığı için alışverişlerinizde güvenle alabilirsiniz.
- Bol baharat kullanın. Sağlıklı
beslenme planımızda baharatları besinlerin görünüşünü güzelleştirmek, tat
ve kokusunu hoşa gider hale getirmek ve besin değerini arttırmak amacı ile
kullanabilirsiniz. Kurutulmuş veya tane olarak; kırmızıbiber, paprika,
kekik, nane, anason, kimyon, maydanoz, defne, sumak, biberiye, mercanköşk,
sarımsak tozu, hardal, tarçın, karanfil, yenibahar, anason, çemen otu,
vanilya, zencefil, zerdeçal, kuş üzümü, çörek otu, reyhan, kehribar,
Hindistan cevizi, rezene, kişniş, adaçayı, fesleğen, kakule, mahlep ve
safranı serbest olarak beslenmenizde yer verebilirsiniz.
- Potasyum klorür içeren tuz
çeşidini kullanın. Besin endüstrisi özellikle hipertansiyon problemi olan
hastalar için kan basıncını yükselten sodyum klorür yerine, tansiyonu
düzenleyen potasyum klorür içeren tuzları da tüketicilerle buluşturmuştur.
Günlük sağlık önerileri miktarında, potasyum klorür içeren tuzlardan
kullanmaya özen gösterin.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.