Vücutta çıkan lekelerin önemsenmesi ve tedavi için ertelenmemesi
gerektiğini belirten YDÜ Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr.
Didem Mullaaziz aynı zamanda lekelerin nedenleri ile tedavi yöntemlerini
tek tek açıklayarak deri koyulaşmasının önemini vurguladı.
Leke
nedenleri nelerdir?
·
Gebelik maskesi (Hamilelik süresince yüzde oluşan hiperpigmentasyon),
·
Yaşlılık lekesi (Yaşa bağlı olarak yüz, göğüs ve el sırtında oluşan lekeler),
·
Güneş lekeleri (Güneş hasarına bağlı yüz, omuzlar ve dekolte derisinde oluşan
lekeler),
·
Deodorant ve parfüm kullanımı sonrası koltuk altı, boyunda oluşan lekeler,
·
Kimyasal peeling, lazer ya da ağda uygulanması sonrası oluşan lekeler,
·
Bazı sistemik hastalıklarda (böbrek hastalığı, diyabet vb.) görülen lekeler,
Lentigo (Güneş
lekesi veya yaşlılık lekesi)
UV ışınlarının etkisi ile melanosit sayısının
artmasına bağlı olarak genellikle orta yaşın üzerinde ortaya çıkan yıldızsı
şekilli yüzeysel kahverengi lekelerdir. En sık el sırtında, göğüs V bölgesinde,
omuzlarda, sırtta ve alında görülür. Yaşla birlikte sayıları ve büyüklükleri
artabilir.
Çiller
Açık deri rengine sahip kişilerde,
genetik yatkınlığa bağlı olarak ortaya çıkan çiller güneşe maruz kalan
alanlardaki noktasal kahverengi lekelerdir. Güneşin etkisinin azaldığı kış
döneminde çillerin belirginliği azalırken, yaz döneminde renkleri koyulaşmaktadır.
Çillerin oluşumunda kalıtımın da önemli bir payı olup kızıl-sarı saçlı, mavi
gözlü kişilerde daha sık gözlenir. Evlerde aydınlatma için kullanılan floresan
lambalar da ultraviyole ışını yaydıklarından çilleri koyulaştırırlar.
Gebelik
Maskesi
Gebelik dönemindeki hormonal
değişiklikler, adet düzensizliği, kullanılan doğum kontrol hapları melazma (gebelik maskesi) adı
verilen lekelere sebep olabilmektedir. Alın, elmacık kemiklerinin üzeri ve
dudak üstü en sık tutulan alanlar olup deri renginden daha koyu renkli lekeler
şeklinde izlenir. Genellikle simetrik ve düzensiz dağılım gösteren lekelerin
güneşle belirginliği artar. Gebelik olmaksızın doğum kontrol hapı kullanımı da
benzer bulgulara neden olabilmekte ve üst dudak yerleşimli lekeler daha fazla
gözlenmektedir. Koyu tenli kişiler ve genetik yatkınlığı olanlar hormonal
değişikliklerle tetiklenen leke oluşumuna daha yatkındırlar. Melazmalı
hastaların düzenli olarak güneşten koruyucu kullanmaları ve solaryum benzeri
yapay ışık kaynaklarından uzak durmaları gerekmektedir. Hormon ilaçları ve
doğum kontrol haplarını zorunlu olmadıkça kullanılmamaları gerekmektedir.
Gebelerde hormonal değişime bağlı
olarak meme uçları, cinsel organ ve göbek altı çizgisinde de koyulaşma
olabilmektedir. Sıklıkla gebelik sonrası bu renk değişimleri kaybolsa da bu
süre çok değişken olup aylar, hatta yıllarca sürebilir.
Parfüm
lekeleri
Parfümler özellikle de bergamut
yağındaki bergapten maddesini içerenler, güneş hassasiyetini artırarak leke
gelişimine neden olabilir. Bazı kişilerde parfümlerin sürüldüğü yerler (boyun,
kulak arkası, dekolte bölgesi) güneşle karşılaşınca koyu kahverengi lekeler
oluşur. Bu lekelenmenin kaybolması haftalar, hatta aylar alabilmektedir.
Lekeler
nasıl tedavi edilir?
Kişiler üzerinde anlamlı derecede
psikososyal problemlere neden olan bu klinik tablo günümüzde tedavisi üzerinde
en çok çalışılan dermokozmetik konulardandır. Her geçen gün yeni tedavi
seçenekleri sunulmaktadır. Tedavide birinci hedef güneşten korunmaktır. Leke
oluştuktan sonra ise dermatoloji uzmanlarının uygun gördüğü tedavi yöntemini kullanmak
gerekmektedir. Leke tedavisi uzun süreli takip gerektiren ve sabır gerektiren
bir süreçtir.
Leke tedavisinde en sık kullanılan
yöntemler arasında leke açıcı kremler, lazer, kimyasal peeling uygulamaları,
dermabrazyon işlemleri, dermaroller ve PRP sayılabilir. Ancak bu işlemlerle her
zaman yüz güldürücü sonuçlar alınamayabilir. Kişinin deri tipi, eşlik eden
sistemik hastalıkları, kullanmakta olduğu sistemik ilaçları ayrıntılı
sorgulanmalıdır. Mevcut lekenin yerleşimine ve derinliğine uygun olarak seçilen
tedavi yöntemine başlanmalıdır. Kişinin mesleği gereği güneş maruziyetinde
olması tedaviye başlama zamanını etkileyebilir. Leke tedavisi alan kişilerin
güneş maruziyetinden kaçınmaları, sık aralıklarla yüksek koruma faktörlü güneş
koruyucu kremler kullanmaları ve önerilen tedavi yöntemini düzenli olarak
kullanmaları gerekmektedir.
Leke açıcı
kremler
Leke rengini açıcı pek çok preparat
bulunmaktadır. Azeleik asit , retinoik asit, glikolik asit ve daha birçok
kimyasal içerik tek başına veya kombinasyonlar halinde kullanıma hazır olarak
solüsyon, jel, krem veya maske formunda piyasada sunulmaktadır. Hastanın
yaşına, lekenin derinliğine ve yerleşimine uygun olan preparat seçilmelidir.
Lazer
tedavisi
Lazer uygulamaları, açık renk deri
tipine sahip kişilerde daha başarılı sonuçlar sağlarken, koyu renk deri
tipindeki kişilerde lazer ışınının yoğunluğu nedeniyle lekede tam aksine daha
da koyulaşma gözlenebilmektedir. Bu nedenle hasta seçimi çok önemlidir.
Dermabrazyon
ve Peeling Tedavileri
Dermabrazyon derinin üst tabakasının
soyularak, alttan gelen yeni doku ile yenilenmenin hedeflendiği bir yöntemdir.
Kimyasal peeling yöntemlerinde ise belli oranlarda hazırlanan asit içerikli
solüsyonlar lekeli alanlara uygulanmakta belirli sürelerde bekletildikten sonra
nötralize edilmektedir. Bu yöntemle hem mekanik olarak üstteki ölü dokunun
arındırılması sağlanmakta hem de melanin üretimi baskılanmaya çalışılmaktadır.
Ancak melanin pigmentleri soyulan deri katmanları içerisinde ise başarılı
sonuçlar alınabilmektedir, derin yerleşimli lekelerde daha derin soyma
işlemleri gerekmekte bu da komplikasyon riskini artırmaktadır.
PRP ve
Dermaroller
Leke tedavisinde cildi onaran her
yöntem lekelerde açılma yapabilir. Çünkü lekeli bölgeler aslında güneşten zarar
görmüş hücrelere sahip alanlardır. Bu bölgede cildi tazeleyen yani onaran
yöntemler uygulanarak lekede açılma sağlanabilir. PRP ve dermaroller da cildi
onaran iki etkili yöntemdir. Bu yöntemler tek başına ya da leke açıcı kremler,
lazer ve kimyasal peeling yöntemleriyle kombine uygulanarak tedavilerin
sonuçları iyileştirilmektedir.
Sonuç olarak leke problemi olan
kişilerin düzenli olarak yaz-kış, gün içinde 4 saatte bir en az 30 faktörlü
güneşten koruyucu ürünler kullanmaları şarttır. Güneşten koruyucu kullanırken
bile direk güneşe maruz kalınmamalı, gölgede durmaya özen göstermeli ve şapka,
gözlük takılmalıdır. Leke tedavisi kişiye özgü olup, en uygun yöntem seçilerek
düzenli ve uzun süreli kullanım gerektirmektedir. Lekenin tedavi edildikten
sonra her zaman tekrar edebileceği, güneşten korunma olmaksızın leke tedavisi
olmayacağı bilinmelidir.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.