Tolga Göksan yaptığı
açıklamada “Mikroalgler, gereksinim duydukları enerjiyi, güneş veya herhangi
bir ışık kaynağından verimli bir şekilde sağlayan fotosentetik organizmalardır.
Çoğu tür, hücre içinde yüksek miktarda protein, pigment, yağ asitleri, vitamin,
antibiyotik, hidrokarbon, polisakkarit ve daha pek çok metaboliti doğal olarak
biriktirebilmektedir. Özellikle üretiminin basit olması ve yüksek miktarda
protein (%55-70), vitaminler (B ve E vitaminleri), mineraller (çinko, mangan,
demir, selenyum), pigment maddeleri (beta-karoten, klorofil ve fikosiyanin) ve
GLA yağ asidi ile Spirulina ticari mikroalg üretiminde ayrı bir öneme sahiptir.
Ayrıca çoğu mikroalg türünün aksine selülozik yapıda hücre duvarına sahip
olmaması da Spirulina\'nm biyolojik anlamda canlılar tarafından maksimum
derecede yararlanılmasını sağlar.
Sağlık konusundaki katı
tutumuyla bilinen FDA (ABD) 1981 yılında Spirulina\'nm zengin bir protein,
vitamin, mineral ve pigment kaynağı olduğunu onaylamış ve besin desteği
şeklinde güvenle tüketilebileceğini açıklamıştır. Birleşmiş Milletler Gıda ve
Tarım Örgütü (UN-FAO) tarafından da çocuklar ve yetişkinler için güvenli ve
faydalı bir besin desteği olduğu kabul edilmiş ve tüketimi tavsiye edilmiştir.
Sadece içeriğinde fenilalanin aminoasidinin yüksek olması nedeniyle
fenilketonüri hastaları ve siyanobakterilere alerjisi olanlar tarafından
kullanımı önerilmemektedir.
Kuru ağırlığının yaklaşık
2/3\'ünün protein olması nedeniyle, yemeklerden önce alınan Spirulina\'nm tokluk
hissi yarattığı kullanan kişiler tarafından belirtilse de ürünün doğrudan
zayıflatıcı ve yağ yakıcı etkisi bulunmamaktadır. Benzer şekilde yüksek
vitamin, mineral, pigment ve antioksidan özelliği nedeniyle geçmiş dönemde
kanser hastaları ve yakınları için de bir umut olarak görülmüştür. Fakat
Spirulina kullanımındaki temel amaç, günlük olarak almamız gereken veya eksik
aldığımız besin maddelerini doğal bir şekilde takviye etmek ve bu sayede
bağışıklık sistemini güçlü tutmak olmalıdır.
Spirulina\'nm ülkemizde popüler
olduğu yıllarda \"zayıflatıcı yosun\" veya \"mucize yosun\"
şeklinde yanlış lanse edilmesi, aslında sağlık için faydalı olan bir besin
desteğini, neredeyse ülkemiz piyasasında yok olma noktasına getirmiştir.
Yosunla hiçbir alakası olmayan ürünlerin zayıflatıcı yosun diye piyasada
satılması veya benzer ürünlerin içeriğinde bulunan sibutramin maddesinin
Spirulina ile telaffuzda benzerlik göstermesi, bu ürünün ülkemizde üretim ve
satışını olumsuz yönde etkilemiştir. Aslında bu ürünün Spirulina ile hiçbir
ilgisi olmayıp, Spirulina\'da sibutramin bulunmamaktadır. Ayrıca, yurtdışından
ucuz fiyata ithal edilen fakat etken maddesi çok düşük miktarda veya hiç
bulunmayan ürünlerin de bu duruma olumsuz etkisi olmuştur. Bu tip ürünler tüm
dünyada, özellikle de Uzakdoğu ülkelerinde bilinçli tüketiciler tarafından
sıklıkla kullanılmaktadır.
Doğal ürünler alanında dünya
devi firmaların ürün yelpazeleri içerisinde de bu tip mikroalg ürünleri
bulunmaktadır. Sonuç olarak, üretimi ve kontrolü uzman kişiler ve kurumlar
tarafından yapılan Spirulina, Chlorella ve Haematococcus gibi mikroalg
ürünleri, insan sağlığı için zararlı değildir.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.