Fanatiklik Bağımlılık ve Hayranlık

Bir film serisine karşı hayranlığınız, ünlü bir grubun hayatına olan merakınız her ne kadar size sevimli gözükse de pek sağlıklı olmayabilir.

Fanatiklik 

Hemen hemen her insanın hayatında “fanıyım” veya “hayranıyım” dediği bir şey vardır; futbol takımı, bir dizi/film, ünlü, dizi karakteri, kişi hatta bir yemek. Peki ya bunların hangisi neden zararlı, psikoloji bunlar hakkında ne söylüyor? Gelin birlikte inceleyelim. 

Fanatizm dediğimiz kelimenin anlamı elinde olmadan bir şeyi çok sevmek, aşırı derecede bağımlı olmak ve önemli şeyleri o şey için ikinci plana atma halinde denilebilir. Fanatizmi ikiye ayırmak mümkün; tahammülsüz bir fanatizm ve sadece aşırı derecede sevmek, hayranı olmak.  

Sosyal hayatı olumsuz yönde etkilediği düşüncesi çoğu kişi tarafından destekleniyor. Herhangi biri, kişinin fanı olduğu şeyi eleştirdiğinde içerisinde oluşan sinir dalgalarını dışa vurmaktan ve karşısındakini incitmekten çekinmez ve karşısındaki fikrini değişmeyinceye dek sert bir dille onu ikna etmeye çalışır. Bu da sosyal hayatını büyük ölçüde zedeler. 

Bağımlılık  

Bağımlılığın psikolojik yönü, insanın sosyal bir canlı oluşundan yola çıkıp, insan psikolojisini de bilimsel olarak incelediğimizde kişilerin ruhsal yaşamını değişikliğe uğratan kimyasalların veya bağımlılık yaratan diğer unsurların, her insanda farklı sonuçlar ortaya çıkardığı kanısına varılmaktadır. 

Bağımlılık psikolojik açıdan değerlendirildiğinde başlangıçta kişilere keyif vermekte ancak bu anlık keyifler giderek ruhsal bozukluğa sebep olup iradenin kontrolden çıkmasına ve aklın çalışamaz hale gelmesine neden olmaktadır. Süreç içinde yaşanabilecek durumlar şöyledir: 

• Bağımlılık yaratan unsurun bireyin dikkatini çekmesi
• Etkileşimin giderek artması ve rutin haline gelmesi. Dolayısıyla yaşam kalitesinde düşme
• Tolerans oluşturma
• Faaliyetten ve iletişimden uzaklaşma
• Çatışma ve nüksetme

Hayranlık 

Hayranlık insanı güzel hissettiren, rahatlatan, takdir duygusunu uyandıran şeylerdir. Fanatizm aksine hastalıklı duygular değil, güzel hissettiren duyguların yeri vardır. Hayranı olduğunuz şeyden soğumak kolaydır, hayranı olunan şeyler vazgeçilmez değillerdir. 

Aynı anda pek çok şeye hayranlık duyabileceğiniz için sosyal hayatı kötü etkilemek yerine kişiye iyi yönde çok şey katar, yaşama sevincini güçlendirir.